Haberler Haber Girişi : 14 Ağustos 2018 12:01

AL SANA BAŞKANLIK!

AL SANA BAŞKANLIK!
     Konut faizleri yükseldi.      Beton ekonomisi patladı.      A’ dan Z’ ye her şeye zam geldi, geliyor. Dolar fırladı gidiyor tutabilene aşk! olsun.      İğneden ipliğe her şey iki kat daha pahalandı.      Her şeyin içi göz göre göre boşaltıldı.      İslam’ ın, Türklüğün, Türk milletinin, sağlığın, eğitimin, doğanın, kasanın.      Aklınıza, aklımıza ne geliyorsa.      Yandaşlara, haram yiyenler topluluğuna hayat çok güzel.      Bugünleri bağıra bağıra anlattık.      16 sene boyunca ekranlarda, meydanlarda, “Başkanlık gelirse şöyle güzel olacak, böyle güzel olacak, dolar 1 TL olacak, her şey daha ucuz olacak” diyenler getirdikleri tek adam sisteminde dahi her şeyi yapma gücüne sahipken bile hiç bir şey yapmıyor, yapamıyorlar. Çünkü, 16 sene boyunca devletin malı, devletin kaynakları hoyratça kullanıldı. Özellikle, kraldan çok kralcı olanlar bu denizin olabildiğince kumundan, suyundan faydalandı. İsrafın, lüksün içinde yaşayanlar zırhlı, şatafatlı araçlardan inmediler, kendi kişisel masraflarını kısmadılar, her yeri sattılar. Tarımı bitirdiler, dışarıya para akıttılar. Üst tabaka lüks içinde yaşarken, alt tabaka inim inim inliyor. Tehlike çanları, tehlikenin gelişi bu kez sessizce çalıyor.      Betona gömdük tüm varlığımızı.      Betona gömdüler her şeyimizi.      Betona gömdüler duygularımızı.      Betona gömdüler ağacı, ormanı.      Betona gömdüler yer yüzünde var olan kuşları, çiçekleri, böcekleri, buğday tarlalarını.      Betona gömdüler en çokta özlem duyduğumuz, hayal ettiğimiz güzel ülkemizi.      16 senedir muhalefetsiz, koalisyonsuz tek başına iktidar, yönetim, idare, yetki elde. Buna rağmen tek adam sistemi de getirildi. Bahaneniz daha ne olabilir ki? Çok merak ediliyor! “Başkanlık gelmezse kaos çıkar” diye, diye her seçimi bugünlerin zeminini hazırlamak için kullanıp sizden ve sizin ortaklarınızdan olmayana türlü türlü iftiralar atıldı. Yazık oluyor bu güzel ülkeye.      Bu duruma çok üzülüyorum.      Hepimiz aynı gemideyiz! hepimiz aynı vatanda, aynı toprakların üzerinde yaşam mücadelesi veriyoruz.      Bizim ülkemiz, bizim insanımız bu kadar ayrışmayı, zıtlaşmayı kaldıramaz.      Komşuluk duygularını arar olduk.      Akrabalık bağlarını arar olduk.      Eski ekonomiyi, eski yaşamı arar olduk.      Hayat git gide zorlaşıyor.      Bu milletin AKP’den beklentileri eskiden daha iyi olabilmekti.      16 yıl boyunca bizim gibiler oy vermese bile oy verenlerin beklentisi hep bu yönde oldu.      Algılar hep bu yönde aşılandı.      Uyarıların, tespitlerin, istişarelerin kulak asılmadığı, “Benden değilsen senin fikrine ihtiyacım yok” mantığı bugünlere kadar bizleri sürükledi.      Dünyanın en pahalı ürünleri ülkemiz vatandaşı tarafından kullanılıyor.      Doğalgaz, elektrik, su, benzin, gıda, sanayi tüm bunlarda dışa bağımlılık arttıkça ceplerdeki miktar, kişi başına düşen milli gelir de azalmakta, erimektedir.

     Bu gidişat nereye?

     Doğal afetler kapımızda bekliyor.      Doğa, ağaçlar yok edildiğinde, ormanlar katledildiğinde, toprak ranta kurban gittiğinde intikam alır. Allah’tan gelene “amenna” ancak her bir olay, bir sebebe bağlıdır. İşini sağlama almak, önlem almak, tehlikenin geleceğini öngörmek, zemin hazırlamak ise insan aklında ve iradesindedir. İrade-i külliye Allah’tan’dır. Allah’ın insana verdiği irade ise, irade-i cüzziyedir. Tedbir almadan tevekkül olmaz. Ülkemizde suçu Allah’a atmak ise son zamanların modası oldu. Sanki toplu ölüme hazırlıyorlar bizi. Ya da öyle mi hissediyoruz?      Sorgulamayan, eleştirmeyenlerle aynı gemiye binmek istemiyorum.       Batan gemide bile puta tapıyorlar. Çare, “Allah’ım o gemiden bizi kurtar” diye dua etmek. Başka yolu yok!..      Kuluna tapan kullarınla bizi aynı gemide bulundurma ya rabbi. Sığınacak tek liman sensin. Senin adaletine sığınıyoruz.