3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Hayatta hepimizin her an bir engelli olabileceğimiz gerçeği karşısında acaba bizi yöneten yerel yöneticiler bu durum için ne kadar önlem almaktadır?
Hayatımızın her anında tehlikelerle boğuşan vurdum duymaz insanlarla, magandalarla yüzyüze geldiğimiz, hırsın paranın gözleri kör ettiği dünyamızda aklı selim olarak seçtiğimiz insanlar acaba toplumun bu kanayan yarasına ne kadar duyarlıdır.
Duyarlı dediğinizi duyar gibiyim!
Evet duyarlı oldukları söylenebilir!
Neye mi insanları daha fazla engelli hale getirebilecek yapılanmaların önünü açma noktasında..
Yaya kaldırımları özellikle ilçemizin hiç bir noktasında bulunmuyor..
Gelen vatandaş şikayetçi .. .
Esnafın bir kısmı gazetemize gelip serzenişte bulunuyor!
Neden?..
Belediyeninin duyarlı davranışına!!!???..
Çünkü yolda yürüyerek kaldırımı olmayan ilçede kendilerini duyarlı şoförlerin insafına bırakmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyor insanımız!!!...
Öğrenciler ve veliler derseniz kendilerine ve de araçlara tahsis edilen yolda kusursuzca ilerlerken her dakika engelliyi anlayarak onun haline düşme korkusunu yaşamaktan!!!.
Ama olsun bizim kaymakamlık binasında, beldiye binasında ve de okullarımızda, kurumlarımızda engelli olduğunuzda okullara ve resmi dairelere girmenizi sağlayan engelli girişlerimiz var..
Yani kısacası engelliyi analım ama engelli olmamak için çaba sarf etmeyen önlem almayan yöneticilerimizle gurur duyalım!!!
Onlar çok mutlu(!) çünkü onlar protokol... Gelirken kapılar açılıyor, kaldırımlar boşalıyor.. Eee ne de olsa bu şehir de bir protokol var değil mi ya!.
Yine de yönetici olmasakta ama engelliyi anlayanlardan olalım!
Sadece göstermelik yaptırımlarla engelliyi ananlardan olmayalım!..
Çünkü bu ülke de artık engelli aileleri ziyaret modası başlamış bizde de ziyaretler sürüyor..
Engelli olmayı engelleyecek önlemlerimiz olmasada yaşama tutunmak için mücadele eden engellilerimizi, engelli olmadan anlayıp yaşayan ve onlara el uzatan tüm insanlarımızdan, esnafımızdan üzerine düşeni yapan tüm kurumlardan bir şeye dikkat çekmek istiyorum; Lütfen etrafınıza bir bakın engelliyi biliyoruz, engelli olmak an meselesi! ama siz engellilerin engelini ortadan kaldırırken, lütfen yeni engelli adayı vatandaşlarımıza da biraz yardımcı olun..
Yürümek için kaldırım, gezmek için sosyal alan oluşturun ki, yeni engellilerle karşılaşmayalım...
5 Aralık Kadın Hakları Günü...
Atatürk Devrimleri’nin en önemlilerinden birisinin, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümü. 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile kadınların ilk kez oy kullanmasının ve aday olabilmesinin önü açıldı. Türkiye, Fransa’dan Fransa ve İtalya’dan 11, Romanya’dan 12, Bulgaristan’dan 13, Belçika’dan 14, İsviçre’den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanımıştı. Büyük önder çizdiği vizyonla geleceği inşa ediyor dünyaya örnek teşkil edecek adımlar atıyordu. Bu gün dünya da ki tek çocuk bayramı Atatürk’ün çocuklara armağanı 23 Nisan’sa, dünyada kadına seçme ve seçilme hakkı veren ilk lider olması da onun nasıl bir vizyona sahip olduğunun batının peşinden giden değil batının onu taklit ettiği ve onu izlediği gerçeğini de anlamamız bakımından önemlidir.
Neden mi?
Bu gün toplumun bir kesimi hala Atatürk’ü batıcı batı yanlısı diyerek hatta daha da ileri gitmek sureti ile jontürk gibi sıfatlamalarla onu belli bir kalıba sokmaya çalışsa da yazdığı kitaplar kadar okuduğu kitap sayısı ile de dünyanın saydığı ve hemen her ülkede mutlaka bir yerlere isminin verildiği ve saygı duyulduğu tek asker ve liderdir.
Dünya onu askeri başarılarından çok devrimleri ile tanımış bu devrimlerle, bir milletin kaderini yeniden dirilişe, yeniden şahlanışa çeviren dünya da saygınlığını arttıran lider olarak anmasındandır. Ama bizde hala onu sorgulayan erkeklerin olmasını anlıyorum da, kendisine değer veren erkeğin peşine takılıp söz hakkı olmadan yaşama mahkum olmuş, peçeye sarılmış, insanca yaşamdan mahrum bırakılmış kadınların hala onu anlayamamasını ona sahip çıkmamasını anlayamıyor, kabullenemiyorum.
Çünkü; toplumda kadına değer vermiş toplum hayatında yer edinmesini sağlamış, özellikle seçme ve seçilme hakkını tanıyarak dünya da saygın bir yer edinmesini sağlamıştır.
5 Aralık Türkiye Cumhuriyeti devletinin yüz akıdır. kadının toplumdaki saygınlığının arttığı eşit birey olarak yaşamaya başladığı gündür.
Büyük önder bakın ne diyor; “… Bir toplum cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur.. . Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurun sonucudur… Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken öteki uzvu atâlette olursa, o toplum felce uğramış demektir.Bizim toplumumuz için ilim ve fen lüzumlu ise, bunları aynı derecede hem erkek ve hem de kadınlarımızın elde etmeleri gerekir.” (1923- izmir konuşması)
08.12.2017 16:56:16
2 KONU.. ENGELLİ ve KADIN...