Zorlu bir eğitim ve öğretim yılına daha girmiş bulunuyoruz.
Ülkemizde artan maliyetler, üretemediğimiz ya da ürettiğimizin yetmediği kağıt nedeni ile ithalata dayalı defter, kitap fiyatlarındaki artış..
Akaryakıt giderleri nedeni ile artan öğrenci servislerinde yaşanan fiyat artışları...
Öğrencilerin forma giyim ve temel ihtiyaçları için harcanan katlanmış maliyet..
Ve birde iktidarın sadece okutmak için planlaması yapılmadan, siyasilerin ve iktidarın arzusuna göre şekillenen, alt yapısı hazırlanmadan neredeyse her köye üniversite açma arzusunun ülkemizi sürüklediği, gençleri işsizi, esnafı elemansız bırakan okutma arzusu!!!!
Elbette ki insanımız okumalı gencimiz nitelikli bir birey olarak hayatın içinde yer almalıdır.
Amma velakin barınmak için yurdunu yapmadan okulunu yapan, işini hazırlamadan öğrencisini mezun ederek ancak nitelikli ama vasfını ve umudunu kaybetmiş bir gelecek inşaa ederiz..
Bu günün şartlarında aileler çocuklarını okutmak için her türlü sıkıntıya gögüs gererken artan hayat pahalılığı ailelerin düzenini bozmaya başlamıştır...
Genç okuma arzusunda, aile okutma hevesinde ama gerçeklerse; okumak ya da okutmak için para nerede? Sorusunu sordurmaya başladı...
KYK yerleşemeyen ya da ilçelerde barınma sorunu yaşayan bir çok öğrenci ve ailesi için sıkıntılar had safhadadır.
Hele doğalgazı olmayan kömür ya da alternatif ısınma ürünleri ile ısınmayı düşünen ev ya da apartman dairelerinde yaşayacak olan öğretmen öğrenci memur için kış hayli zorlu geçecektir.
Özellikle batı bölgelerinde artan ev kiraları bu gün aldığı maaşı ev kirasına bile yetiremeyen meslek grupları arasına memurlarda girmiş durumdadır.. Böyle bir durumda öğrenci nasıl olsa buralardaki okullarda okuma becerisi gösterebilsin..
Öğrencilerimizi fırsata çevirmek isteyen yüksek kiralarla ailesini, gencimizi canından bezdiren ev sahipleri ya da aracılar unutmayın ki, onlar bu memleketin geleceği olduğu kadar ilçedeki durumu dışarı taşıyacak en iyi gözlemciler olacaktır.
Kendi çocuklarınızında bir gün gurbete gideceğini ve aynı sorunları yaşayacağını ya da yaşadığını unutmadan yardımcı olmak zorundayız...
Hele bu günlerde hayat pahalılığının iliklere kadar hissedildiği 1 top a4 kağıdın 110 TL.ye dayandığı 1 ton kömürürün 6 bin TL: rakamları göçtüğü 1 ton peletin 4 bin 5 bin TL aralığında satışta olduğu marketlere insanın giremediği, manavın yolunu unuttuğu, kasabı hatırlamadığı, yardımlaşma olmadan seyahatlerin yapılmadığı bu süreçte gelin vicdan sahibi olarak hep birlikte sahip çıkalımm..
Sorumsuz iktidarın sadece ilçelere okul açmak adına yaptıkları ama yurdunu unuttukları, öğretim görevlisini bulamadıkları komşu ilçelere git gellerin yaşandığı bir coğrafya da okumak sadece hayat dersinden ibaret olacaktır...
İlçemizde azalan öğrenci sayısı, neredeyse her kurumda vekaletle yönetilen müdürün olmadığı, okulların vekil öğretmen, ücretli öğretmen kadrosu ile takviye edildiği kadrosu burada kendisi başka yerlerde görev yapan eğitimcisi ile bir eğitim ve öğretim yılına daha başlıyoruz...
Bu ilçeye kısa süreliğine dışarıdan gelenlerin cennet adını verdiği, yaşayanların ise geçinmek için her türlü özveriye katlandığı insan sirkülasyonun yaşanmadığı, nüfusun yarısının evlerde açık cezaevi gibi yaşam sürdüğü, her yıl yaklaşık 1000 kişinin göç ettiği,yönetenlerin, siyasi iradenin mutlu azınlık olarak kendilerine biat etmesini istediği ve yıllardır yönettiği bir ilçede zihinler değişmeden gelecek değişmeyecektir.
Doğal gaz gelmedi doğal yalana döndü, TOKİ çuvalladı, memur sürüldü, öğretmen unutuldu öğrenci kazanç kapısına dönüştürüldü ve hepsinden önemlisi de eğitimde dipleri gördüğümüz son dönemlerde hala koltuk uğruna cahillerin söz kestiği, okumuşun ekmek uğruna sessiz kaldığı, şeytanın pabucunun bile dama atıldığı bir süreçte Durağan yeni bir eğitim ve öğretim yılına başlıyor...
Umarım ve dilerim ki; her şey gönlünüzce olur.. Bu ilçede kalarak çoluğunun çocuğunun geleceğini arayan vatandaşımız, esnafımız ve bizlere hizmet eden memurlarımız, bürokratlarımızla hak ettiğimiz bir eğitime kavuşuruz.. Çünkü zenginin komşu ilçesi, özel dersanesi olmadı metropolde okutacak gücü var.. Amma hizmet için burada olan öğretmenin, memurun, bürokratın ve vatandaşın tek umudu var o da liyakatle, adaletle siyasete bulaşmamış yapısı ile sürdürülecek olan eğitim ve öğretim yuvalarımız..
2022-2023 eğitim ve öğretim yılı hayırlı olsun... Umutlarınız daim, heyecanınız bol düşünceniz sorgulamaktan yana olsun.. Sorguladıkça gerçeğe, gerçeğe ulaştıkça kendinizi, kendinizi buldukça kimliğinize, kimliğinizi yaşadıkça adalete, adaleti gördükçe insana, insanı gördükçe doğaya, doğayı tanıdıkça Allah’a daha yakın olacak, vicdanınızla hükmettikçe haksızlığa karşı susan dilin şeytan olduğunu daha iyi anlayacaksınız... Unutmayın ki eğitim cahilliğinizi alır eşeklik her daim baki kalır... Yönetseniz de, yönetilsenizde içinde insan, vicdan ve adalet olmayan hiç bir mekan ayakta duramaz.. O nedenle öncelik eğitimde insan yetiştirmek sorgulamayı öğretmek olmalıdır...
“Bütün ilerlemeler, insan fikrinin eseridir. Fikri harekete getirmek, birinci işimiz olmalıdır. Bir kere millet benliğine hakim olsun ve düşünebilsin, yeter! Başlangıçta hatalı düşünse de, az zaman sonra bu hatayı düzeltebilir. Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş düzene girer ve düzelir. Fikrin serbest hareketi ise, ancak bireyin düşündüğünü serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü girişimde bulunmak serbestine sahip olmakla mümkündür.” Mustafa Kemal ATATÜRK
20.09.2022 10:36:46