Sinop'ta demokrasi nöbeti, 21. gününde eski Meclis Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Sinop Valisi Kemal Cirit, AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Jandarma Albay Şefaattin Serten, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Dalgın, İl Emniyet Müdürü Yusuf Biner, AK Parti İl Başkanı Ali Çöpçü, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Özer Duman, Türkiye İş Kurumu Sinop İl Müdürü Asaf Çalışır, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Yaşar Yılmaz ve çok sayıda vatandaşın katılımı ile gerçekleşti. Demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara hitap eden Milletvekili Şahin, “Sizlere teşekkür etmek için Ankara’dan geldim. Çünkü sizler demokrasiye sahip çıktınız. 21 gündür meydanda vatanınıza, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sahip çıkıyorsunuz. Günlerdir meydanlarda darbeye hayır diyorsunuz. Adeta siz şu vakur duruşunuzla bu vatan bölünmeyecek, böldürmeyeceğiz. Bizim irademizin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni hiç kimse kapatamaz. Bize insan hakları dersi vermeye çalışanlar bir türlü darbeye darbe diyemediler, Mısır’da da diyemediler, Türkiye’de de diyemediler. Onlar demokrasi sınavında sınıfta kaldılar. Batılılar bu zamana kadar hep şunu söylüyordu; demokrasinin beşiği İngiltere’dir, Fransa’dır, Amerika’dır ama artık demokrasinin beşiği değişti. Demokrasinin beşiği artık Türkiye. Bunu sağlayan sizsiniz. Siz artık Türkiye’yi demokrasi beşiği haline getirdiniz” dedi.
“ALTIN NESİL DEĞİL HAİN NESİL YETİŞTİRDİLER”
“Bu ülke de zaman zaman darbelere uğradı. O zamanlar sokaklara çıkamadık, demokrasiye sahip çıkamadık. O zaman 1 başbakan, 2 bakan idam sehpasına giderken mantar tabancası bile kullanamadık. 1980 darbesine direnemedik, bir şey söyleyemedik. Ama şimdi 2016 yılının Temmuz ayının bir darbe girişimi karşısında milletimiz tankların önüne yattı. Elindeki bayraklarla şehit olmayı bile göze aldılar. Biz gerçekten iyi niyetli bir insanız, herkesi kendimiz gibi zannediyoruz. ‘Yıllardır eğitim veriyorum, altın nesil yetiştiriyorum’ diyerek milletin güvenini kazanarak ve devletin önemli kademelerinde yer alan kişiler, meğer onlar bizim içimizdeki hainlermiş. Meğer hain nesil yetiştiriyormuş. İşte faaliyetini buradan değil Amerika’dan yürütüyor. Bu ülkenin evladıysan niye burada faaliyette bulunmuyorsun? Niye burada değilsin? Çünkü sen artık maşasın. Türkiye’yle bir takım sorunlar yaşayan ülkelerle birlikte oldun. Yazık ki sen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askeri olacağına başka ülkelerin askeri oldun. Yazıklar olsun. Bu ülkenin içine, Pensilvanya’dan emir alan kişileri koyanlara da lanet olsun. Maalesef böyle bir yapı ile karşı karşıya kaldık. Pensilvanya’dan aldığı emirle bu ülkede darbe girişimi gerçekleştirmeye kalkışan polis üniforması, asker üniforması giyen hainler tarafından gerçekleştirilmek istenen bir darbe teşebbüsüydü.”
“EĞER BU DARBE GİRİŞİMİ OLSAYDI NE OLURDU?”
“Türkiye 30 yıl geri giderdi. Meclis kapatılacaktır, nitekim bildirilerinde de vardı. Siyasi partiler de kapatılacaktı ve illerin başına silahlı kuvvetlerden de bir takım kişiler atanacaktı. Maalesef Türkiye bir iç savaşla karşı karşıya kalacaktı ki istedikleri şey de buydu. Türkiye’yi bir Suriye, bir Irak haline getireceklerdi. Türkçe Olimpiyatları tamamen bir oyundu, dershaneler bir tiyatroydu. Yurt içindeki, yurt dışındaki oyunlar birer tiyatroydu ama aziz milletimiz siz bu tiyatronun perdesini indirdiniz. Işıklarını söndürdünüz ve bu tiyatro şimdi kapandı. Ve artık Türkiye’de bu tiyatroyu oynatamayacaklar. Biz de yıllardır saf saf inandık, izledik bu tiyatroyu, alkışladık. Bu nedenle bizim tarihimizde bize çok ihanet edenler oldu ama böylesine şerefsizce bir ihanetle ilk defa karşılaşıyoruz. Artık milletimizin demokrasi anlayışı gelişti. Artık bu ülkede hiç olmadığı kadar devlet-millet kaynaşması gerçekleşti. O nedenle şimdi diyor ki halkımız bu devlet benimdir, yıktırmayacağım. Bu Meclis benimdir, kapattırmayacağım dediniz.”
06.08.2016 00:00:00