Günümüzde nerdeyse her çocuk mahpus, her aile kuşatma altında. Bu kuşatma topla tüfekle filan değil ama ondan daha tehlikeli başka vasıtalarla gerçekleşiyor: televizyon, bilgisayar, cep telefonu ve diğerleri. Günümüz dijital dünyasında gerçek ile sanal adeta iç içe geçmiş durumda. Evde veya okulda kendine ait değerleri öğrenen çocuk, bilgisayar ve televizyon karşısında gördükleri ve duyduklarıyla çelişki yaşıyor. Zihni karışarak gelgitler içerisinde bocalıyor.
Modern dünyada şehirler büyüdü, kalabalıklaştı, çevreye güven azaldı ve çocuklar eve hapsoldular. Daha sonra bilgisayar icat edildi bu kez modern dünyanın çocukları bilgisayara mahkûm oldular. Gelinen son noktada ise anne balar diziye, çocuklar da bilgisayar oyunlarına bağımlı hale geldiler.
Öncelikle şunu ifade etmeme izin verin. Eğer çizgi film/animasyon ve bilgisayar oyunlarının, “çocuklar ve gençler hoş vakit geçirsinler, evde sıkılmasınlar biz de bu sayede üç beş kuruş para kazanalım” düşüncesiyle yapıldığını zannediyorsanız derin bir uykuda olduğunuzu hatırlatmak durumundayım.
Belli bir amaç için yapılan/oluşturulan çizgi film/animasyon ve bilgisayar oyunları çocuk ve gençlerimizi kendi kültürüne yabancılaştırıyor. Peki, nereye yaklaştırıyor? Tabi ki emperyal baronların emellerine. Dijital dünyanın yeni oyun ve oyuncakları adeta kanserli bir hücrenin vücutta sinsice yayılması gibi çocuklarımızın ruh dünyalarına derinlemesine tesir ederek onları tehdit ediyor. Sözde oldukça masum görünen bu çizgi/animasyon filmler ve bilgisayar oyunları sihir, büyü, cinsellik, şiddet ve dini simgeler (Hristiyanlık, satanizm, illuminati gibi) olmak üzere çocuğun ruhi ve zihni dengesini bozacak içeriklerle dolu.
Bu sanal şer odakları çocuk ve gençlere gönderdikleri bilinçaltı (subliminal) mesajlarla onların temiz ve pak dimağlarını kirletiyorlar. Gözlerini ve gönüllerini bir çeşit subliminal hipnoza tabi tutarak kendilerine “gönüllü köle” etmenin peşindeler.
Bugün vicdandan ve insaftan nasipdar olamamış cahil bir güruh hendekler kazarak bu necip milleti canından bezdirirken, diğer taraftan kazdıkları kültürel ve emperyal hendeklerde milyonlarca çocuğumuzun ve gencimizin ilmini, imanını ve geleceğini kuşatan bu asalaklara kulak mı tıkayacağız?
Dostlar, kabul etsek de etmesek de sanal dünyada olup bitenler ile gerçek dünyada olup bitenler birbirine çok benziyor. Sanal dünyada gücü elinde bulunduranlar ile gerçek dünyada komiserliğe soyunanlar aynı. ABD, Japonya, Çin, İngiltere, Fransa, Kanada, Avustralya gibi ülkeler film ve oyun endüstrisinde başı çeken ülkeler. Peki, bu ülkelerin gerçek dünyada neler yaptıklarını söylemeye gerek var mı?
Diğer taraftan milli ve manevi değerlerine sıkı sıkı bağlı olduğunu söyleyip sonra da bu olup bitenlere gözünü ve kulağını tıkayan zavallılara ne demeli?
Allah bu aziz millete basiret ve feraset versin. İlim ve irfan ile mücehhez kılıp hikmetlerinden mahrum eylemesin.
AMİN!
20.07.2017 15:20:34
DİJİTAL KUŞATMA!