ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE ÖNE ÇIKANLAR

1982 Anayasası şimdiye dek 18 kez değişikliğe uğradı, bu değişikliklerle 110 anayasa maddesine dokunuldu, 2 madde yürürlükten kaldırıldı. Ancak tüm bunlar mevcut anayasadaki yasama-yürütme-yargı yapısı içinde, yani sistem içinde kalınarak yapılan değişikliklerdi. Bu kez ise değişiklik sistemde reformu getiriyor. Yani sistem değişiyor. Yeni anayasa paketinin kapsamı oldukça geniş. Mecliste kabul edilen 18 madde ile mevcut anayasadaki 67 maddeyi ilgilendiren bir değişiklik yapılıyor. 21 madde yürürlükten kaldırılıyor. Temel değişiklik olarak hükümet modeliyle ilgili yeni bir sistem öneriliyor. Hükümet modeli değişince de onun yasama ve yargı idaresiyle olan ilişkisi de değişiyor. Yeni sistemde kabine esaslı hükümet modeli kalkıyor. Yerine tek kişilik hükümet demek olan Başkanlık geliyor. Halk başkanı ya da cumhurbaşkanını seçtiği gün hükümeti kurmuş oluyor. Cumhurbaşkanı sonrasında hükümet olarak yardımcılarını ve bakanları atıyor. Kısacası, artık parlamentodan çıkan bir hükümet modeli olmayacak, parlamenter hükümetten millet hükümetine geçilecek. Bu nedenle meclisin hükümet üzerinde etkili bir denetim mekanizması olmayacak. Mevcut sistemde var olan güvenoyu ve gensoru kaldırılıyor, sözlü soru önergesi de soruyu cevaplayacak muhatabının meclis dışında olması nedeniyle kullanılamayacak. Sadece mecliste bulunan vekiller sorularını ilgili bakana yazılı olarak soracaklar, onlarda 15 gün içinde cevap verecekler. Verecekleri cevabın içeriği ya da keyfiliğine karşı vekilin her hangi bir yaptırımı olmayacak. Basit mantıkla buğday üretiminin artırılması için hangi çalışmaları yapıyorsunuz diye sorulsa, bakan bu soruya denizlerdeki balık çeşitlerini artırma çalışmaları yapıyoruz diye cevap verse sistem gereği görevini yapmış olacak.! Paketin üzerinde özellikle durulması gereken maddelerinden biri 8. madde. Bu madde cumhurbaşkanının üst düzey atamaları da yapacağı, göreve getirme ve görevden almayla ilgili usullerin düzenleneceğini söylüyor. ‘Tek adam rejimi’ tartışmaları önemli oranda buradan doğuyor. Cumhurbaşkanı ya da başkan devletin yönetilmesiyle ilgili hemen hemen her konuda tek yetkili konumunda olacak. Ya yanlış işler yaparsa? Mevcut Anayasa’da 550 vekillik Meclis’in 4’te 3’ünün oyuyla ve yalnızca vatana ihanetten Yüce Divan’a sevk edilebilen bir cumhurbaşkanı varken yapılan değişiklikle 600 vekile çıkan Meclis’te 400 vekilin imzasıyla her türlü suç iddiası ile Yüce Divan’a sevk edilebilen bir cumhurbaşkanına geçiliyor. Teknik anlamda bu mevcut durumdan daha ileridir. Cumhurbaşkanının hesap verme zorunluluğu artırılmaktadır. Ancak göz ardı edilen Cumhurbaşkanını yüce divana sevk edecek olan vekillerin çoğunluğunun kendi partisinden olacağı gerçeğidir. Yani aynı zamanda genel başkanı olan Cumhurbaşkanını kendisinin seçtiği vekiller yüce divana gönderecek.! Diğer taraftan üst düzey atamaları gerçekleştiren Cumhurbaşkanını kendi atadığı anayasa mahkemesi üyeleri yargılayacak. Hem de tarafsız ve objektif olarak hukuka uygun bir şekilde!!!