10 Kasım günleri saat 09.05’te çalan siren sesleriyle birlikte Türkiye genelinde 2 dakika süreyle Atatürk anısına saygı duruşuna geçilmektedir.
Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikal edişi şüphesiz ki Türk milletini derin bir üzüntüye boğmuştur. O’nun ani ve apansız ayrılışı bütün Türk halklarını da derinden etkilemiş, dünya üzerinde geniş bir yankı uyandırmıştır.
Atatürk’ün vefatının hemen ardından dünya liderleri tarafından yapılan bütün açıklamaların ortak noktası, O’nun dünya üzerinde yetişmiş çok nadir bir dahi oluşu, büyük devlet adamlığı ve dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur.
Atatürk, yenilikçi ve ileriyi görebilen özellikleri yanında büyük bir komutandır aynı zamanda. Türk Kurtuluş savaşına yön vermiş, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” parolası ile hareket ederek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi olmuştur.
Büyük Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrası elde edilen başarının yeterli olmadığını düşünerek yapılması çok zor olan bir çok devrimler gerçekleştirmiştir. O’nun Türk milletine en büyük armağanı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak olmuştur.
Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan bu büyük insan;
“Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” demek suretiyle kurduğu cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılmasını arzu ve temenni etmiştir.
10 Kasım 09:05
Atatürk’ün sağlık durumu 1937 yılından itibaren bozulmaya başladı. Kendisine 1938 yılı başlarında siroz teşhisi konuldu. Avrupa’dan doktorlar getirildi. Türk ve yabancı doktorların tedavileri sonuç vermedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 09:05’te İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayatını kaybetti. Cenazesi büyük bir törenle Ankara’ya uğurlandı ve Atatürk 21 Kasım 1938 günü Ankara’da yapılan büyük bir törenle Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu. Bundan 15 yıl sonra da 10 Kasım 1953’te kendisi için yaptırılan Anıtkabir’deki ebedi istirahatgahında toprağa verildi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından söylenen sözler
Türkiye tarihi bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk’ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk bu gelişmenin temel öğelerinden biridir.
Charles De GAULLE - Fransa
O Türkiye’nin önceki kuşaklarından hiç birine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sagladı. BaşarılarıTürkiye’nin Avrupa devleti olmasını sağladı yakın doğunun tarihini değiştirdi.
Times Gazetesi - Birleşik Krallık
Atatürk’un yurt kurtarıcı olduğunu milletlerin en vefalısı olan Türkler asla unutmayacaklardır.
Noell Roger Gazetesi - Fransa
Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlaşması’nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu dağ başındaki haydutlarlaMustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap:
“Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardıteker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.
Fransız Basbakanı BRIAND (1921)