Okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden ya da etmeyen ve Eylül ayı itibariyle 66 ayını dolduracak olan anne babaların bugünlerde merak ettikleri bir konu var: Çocuğum ilkokula hazır mı?
MEB’de ilgili yönetmelik maddesi şöyle: İlkokulların birinci sınıfına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 66 ayını dolduran çocukların kaydı yapılır. Gelişim yönünden ilkokula hazır olduğu anlaşılan 60-66 ay arası çocuklardan, velisinin yazılı isteği bulunanlar da ilkokul birinci sınıfa kaydedilir.
Çocuk bedeni, zihni ruhi ve sosyal yönden yeterli olgunluğa eriştiğinde ilkokula başlaması beklenir. Eğer çocuk okul öncesi eğitime devam ediyor ise öğretmeni ile bu konuyu görüşmek ve onun düşüncelerini dikkate almak bu süreçte oldukça önemli olacaktır. Ancak çocuk okul öncesi eğitime gitmemiş ya da ??"muhtelif nedenlerle- gidememiş ise bir psikolojik danışman ya da psikologdan bu konuda destek almak oldukça yararlı olur. Çünkü çocuğun ilkokula başlama zamanı onun gelecekteki akademik başarısı üzerinde son derece önemli bir etkisi olacaktır.
Bu noktada benim anne balara bir ikazım olacak. Şöyle ki; bazı anne babalar ??" çevrenin de etkisiyle- çocuğun ilkokula başlaması konusunda ısrarcı ve aceleci davranabiliyorlar. Sadece çocuğun nüfus cüzdanına bakarak onun okul çağına geldiğini düşünmek, meseleyi basite indirgemek olur.
Bakınız bendeniz 17 yıldır çocuklar ve ailelerle çalışıyorum. Bu eğitim pratiği içerisinde diğer akranlarına nazaran okula erken başlayan bazı çocukların akademik açıdan zorlandıklarına şahit oldum. Başlayan süreç içerisinde durmak ya da geri dönmek mümkün olmadığından bu çocuklar ya daha çok efor sarf etmek durumunda kalıyorlar ya da “ben başarılı olamam” diyerek erken havlu atıyorlar.
Bu nedenle çocuğu ilkokul çağında olan anne babaların okula başlama konusunda acele ile değil, makul ve mantıklı karar vermelerinin daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
Bu konuda bazı ebeveyn, çocuğun bir yıl daha okula geç başlarsa yıl kaybedeceğini söyleyebiliyorlar. Yeterli olgunluğa erişmeden okula başlayan çocukların birkaç yıl sonra yol kaybedebileceğini hatırdan çıkarmamak gerekir. Zira ilkokula başladığında ilk bir iki yıl işler yolunda gidebilir. Ancak ilerleyen yıllarda konular zorlaştıkça kimi çocuklar için o tempoya ayak uydurmak zor olabiliyor.
Hem eğitim on yıllarca devam edecek olan bir süreçtir. Bu kadar uzun bir yolculukta yıl kaybından ziyade başarı ve istikrar daha önemli olacaktır. Onun için yıl kaybı mazereti çok anlamlı olmaz.
Özetle bu sene çocuğu ilkokula başlayacak anne babalar, bu konuyu bir bilene danışmalı ve acele ile değil, akıl, mantık ve sağduyu ile karar vermeliler. Aksi halde Bor’un pazarı geçtikten sonra rotayı Niğde’ye çevirmenin bir anlamı kalmayacaktır.
