Simsiyah gökyüzünde, uçamaz oldu uçurtmam Unuttular çocuk olduğumu
Üzerime bombalar attılar
Ayaklarım yalın ayaktı
Adımlarım ise küçük Koşamadım büyükler gibi Bombalar patlıyordu birbiri ardına
Yetişemedim sığınağa
Bir bomba düştü yakınıma
Ellerimi kulaklarıma götürdüm
Çöktüm, gözlerimi sımsıkı yumdum Bitti bitti diye bağırdım Bitmedi biri daha geldi
Ben artık bu dünyada değildim
Ben ne anlardım savaştan
İsterdim masmavi gökyüzü
isterdim salıncakta sallanmayı
Tıpkı tüm çocuklar gibi...
Kumdan kaleler için savaşırken krallar savaştan kaçan kalesiz çocuklar ölü balık gibi sahile vurdular...
Ben ne yazmalıyım bilmiyorum Ahmed Arif der ya “kelebeklerin bile çocuklardan daha uzun yaşadığı bu coğrafya da ben size hangi şiiri yazayım” ben size ne yazıcam ne yorumu yapıcam bilmiyorum. Tek bildiğim şey insanlımığızı hırslarımız yüzünden kaybettik.
Insanlar öldü masumlar öldü bir hiç uğruna masum canlar hayatlarına son verdi.
Çocuk her yerde çocuk değildir;
Suriye’de kayıptır..
Yemen’de aç’tır..
Gazze’de şehittir..
Afrika’da işçidir..
Afganistan’da yaralıdır..
Irak’da yetimdir, öksüzdür.. Türkistan’da mazlumdur, mağdurdur..
Avrupa’da ya prenstir, ya da prenses...
Hala kirlenen hayatlarımızı temizleyebilecek çocukların olması çok güzel ah tabi vurulmazsalar
Pis oyunlara alet edip çocukları vurmazlarsa.
Belkide hayatı güzel kılan tek şey çocuklardır çocuk kalmaktır. Bir insan çocuk olarak kalabilmelidir. Çocuklara tek denilen cahil olmaları asıl cahil siz büyüklersiniz. Çocuklar bile dertlerini tartışarak hallederken sizler birbirlerinize silah doğrultuyorsunuz.Ve bu silahları tek birbirinize değil çocuklara da doğrultuyorsunuz.
500 kişi, 500 hayat, 500 birbirinden farklí hayaller... Hayallerin hayatların insanların hepsinin katili oldun
Çok yazık demek ki; ne kadar büyük ülkeler yönetseniz de, bu ülkelere çok güzel başarılar kazandırsanızda demekki insan olmayı öğrenememişsiniz...
Gidin bir çocuğa sorun o çocuk size dünyayı ve insanlığı öğretsin...