İktidar insanımızda hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor..
Önce seçimi kaybedeceğimi bilsem bile EYT çıkmayacak diyen iktidar muhalefetin baskısı ‘EYT platformunun toplumsal baskısı karşısında EYT’yi çıkartmaya karar verdi..
Ha bu gün ha yarın, yılbaşı, ocak ortası ocak sonu derken bir EYT geldi yatıran pişman, okuyan pişman dinleyen pişman misali ortaya karışık kademeli mademeli yaş şartı olmayan ama 5000’ini kademeye bölmüş 6000’e çıkmayan bir emeklilik formülü komisyona, komisyondan meclise geliyor..
Önce ‘yaş şartı yok’.. dendi yüreklere su serpildi. Sonra farklı tarihler, farklı isimler konuştu. Süreç uzadıkça akıllarda ne olacak? sorusu artmıştı…
Ama bilinen ve söylenen EYT çıkarsa 5000 prim şartı ile insanımız emekli olabileccekti,. O esnada sadece BAĞKUR’lu esnaf kızıyor, ‘ üreten, yorulan biz, çalışanı 5000 günle emekli eden biz ama emekli olamayan mezarda emekliliği bekleyende biziz’ diyerek isyan ediyordu..
Neden isyan etmesin ki; çalıştırdığı işçi 5000 günle emekli olurken kendisine vergi ödediği, aynı primi yıllarca ödediği devlet 9000 prim gününü şart koşuyordu…
O günlerde esnaf biraz kızgın biraz dertli iken SGK’lı olan işçi emekçi eksik gün var mı? var ise nasıl tamamlarız diyerek iyi bir araştırma içine girmişti. Hepsinin tek hedefi vardı 5000 prim gününü doldurmak..
, Devlet bir söz söylemiş 5000 prim günü ile yaş şartı olmadan emekli edecekti.. Umutları vardı. O nedenle sağdan soldan borç para bulan bulamayanın kredi çekerek; askerlik, doğum borçlanması, bağ kur ödemesi yapmıştı. O zor şartlarda emeklilik uğruna borçlanmış Mart’a kadar maaş bağlanır düşüncesi ile hayaller kurmuştu.
İktidar cephesi keyifli idi..
Bir hayal söylemi sonrası vatandaş sıcak parayı devletin kasasına aktarmıştı. Ama gel gör ki; EYT’nin komisyona sunulması ile hayaller yıkıldı, dağ fare doğurdu…
O günlerde 5000 primle emekli edecek hükümet, emekliliğe kademe getirmişti. Gelen kademeli emeklilik EYT’linin hayallerini çalmış yeni bir borç batağının içine atmıştır. EYT beklerken şimdi çekilen krediyi ödeyecek, evini geçindirmek bir yana şimdi borcuna borç katmanın derdini yaşayacak, huzursuzluklar artacaktır.
İşte devlet adamı sorumluluğu burada başlıyor. İnsana umut veriyor 5000 prim günü ile emekli edeceğiz diyorsanız emekli edeceksiniz. İnsanlar sizi devlet adamı sanıyor, sözünüze güveniyor, borçlanıyor, hayatına yeni bir yön veriyor.
Ya da bu sözü etmeyecek insanların hayallerini çalmayacaksınız…
EYT beklerken binlerce insanımız mağdur olmuş artık EYT’nin yaktığı değil AKP’nin ateşe attığı EAKPT(Emeklilikte AKP’ye takılanlar) olmuştur.
Muhalefetin baskısı belki son virajda yani, TBMM’deki görüşmelerde iktidarı yasada bir değişiklik yapmaya daha itebilir. Umarım ve dilerim ki bu olur. Yoksa bir çok insanımız gerçekten mağdur olacaktır. Esnafı 9000 gün primle EYT’liyide 1976’dan sigorta girişi olanla başlatarak 5000 kademeli primle sınayan iktidar bu süreçte yolda hileye başvurmuştur.
Umudunu emekliliğe bağlayan garibanın, askerlik, doğum derken borçlanıp hayatını alt üst edenlerin vebali iktidarın üzerine karabasan gibi çökecektir.
Ne diyelim söz başka icraat başka ikitdarın tek farkı yanlışta olsa kendine inanan kitlelerin olması. Ama demokrasinin bir garip yanı vardır… Koltukta iken alkış tutanlar indiğinizde size tekme atacak olanlardır…
MUSTAFA EKER