ERDOĞAN ADAY OLAMAZSA?

Anayasa madde 101: 2.fıkra: “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” Madde:115: Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Seçimler yaklaştıkça aday adaylarının ve siyasi partilerin seçim stratejilerde belli olmaya başladı. Fakat son dönemlerde uzun zamandır süren cumhurbaşkanı Erdoğan ‘aday olabilir mi?’ tartışmaları da gündemdeki yerini koruyor. Türkiye de otorite sayılan hukukçuların Erdoğan yapılacak normal bir seçimde ya da kendisinin meclisi fesih etmesi ya da diğer bir deyimle seçimlerin yenilenmesine kararı verilmesi halinde ‘aday olamaz’ diyor.. Yazımın başlangıcında yazdığım maddelerin yorumunu siz değerli okurlara bırakmak kaydı ile açık ve net olan herhangi bir istisnai durumun yazılmadığı ya da söz konusu olmadığı gayet net ve anlaşılır bir dille kaleme alınan anayasa maddesine ve bana göre de tek bir şart dışında adaylığı tartışma konusu olacaktır. Seçimin tarihinde yapılması ya da cumhurbaşkanının seçimi yenilemesi halinde adaylığı hukuki bir tartışmanın fitilini ateşleyecektir. 6’lı masanın cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olması için TBMM seçim kararı alması gerektiği ve bu nedenle 6 Nisan’dan önce yapılacak bir seçim kararının alınarak hukuki adaylık tartışmasının önüne geçilsin yeni bir tartışma başlamasın derken aslında yeni bir mağduriyet edebiyatı yaratılmasın diyerek bir krizin önüne geçmek istemektedir. Gelelim sürecin işlemesine öncelikle; YSK 11 üyeden oluşuyor. Yargıtay genel kurulunca seçilen 6 üye, Danıştay genel kurulunca seçilen 5 üyeden oluşan toplam 11 üye ile temsilci olarak son milletvekili genel seçiminde ya da ara seçimde en çok oy almış 4 siyasi parti temsilcisi( AKP-CHP-HDP-İYİ Parti)…. Cumhurbaşkanı Erdoğan aslında bir riskle karşı karşıya. Normal şartlarda tekrar aday olmak isteyen ve hukuki bir süreci maddelere göre yorumlayan bir lider muhalefetin bu önerisini dikkate alır ve erken seçim için düğmeye basar.. Ama güvencesi atadıkları ya da atanmışlar olur ise bu risk birden fazla kişinin alacağı ve telafisi mümkün olmayan bir süreci başlatabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olması için mevcut anayasaya göre TBMM tarafında seçimlerin yenilenmesi dışında aday olma şansı görülmüyor. AKP’liler eski anayasa yeni anayasa diye bir tabir öne sürseler de mevcut anayasa da istisnai bir durumda söz konusu değil. Ama TBMM’nin alacağı bir erken seçim kararı bu tartışmaları tamamen ortadan kaldırabilir. Seçimlere gidilirken özellikle aday olması ve de meclisi fesih ederek seçime götürmesi halinde görülen o ki 6’lı masanın dışındaki siyasi partilerde cumhurbaşkanın aday olmayacağı yönünde hukuki bir süreci başlatılacaklardır. Ya da YSK’nın 11 üyesini atadık gibi düşünen istediğimiz kararı alırız düşüncesinde olanlar YSK’nın adayları değerlendirme ya da partilerin başvurularını görüşmeye başladığında 1 oy fazlasının bile yettiği durumda adaylığı reddedilir aday olamaz denilirse ortaya çıkacak tablodan kim sorumlu olacaktır? Yani kısacası bu kadar özgüvenin bir nedeni olmalıdır. Tek kişiye değil 11 kişilik bir kurulun alacağı ve 1 fazlası ile kendisi hakkında kararın kesinleşeceği bir süreçte sürprizler olabilir. Üyeler mevcut anayasaya göre aday olamaz da diyebilir aday da!!??? Yani kısacası ortada hukuki bir süreç var. 11 kişiden oluşan üye, çoğunluğu oluşturacak 6 kişinin oyuna bakan ve de itirazı mümkün olmayan bir sürece doğru hızla giderken kendine değil YSK üyelerinin 2 dudağının arasında olan ve buradan çıkacak karara kendini teslim etmekte bir cesaret işi gibi duruyor.. Eee ne diyelim anayasa ortada bu kadar güveninde bir sebebi olmalı… Muhalefetin aday olması için bunca teklifine rağmen erken seçimi değil de hukuki bir tartışmayı başlatmaktaki ısrarın sonucunda YSK’nın kararı ile ya aday olamazsa! Sorumlusu bizatihi kendisi olacaktır.