Haberler Haber Girişi : 14 Şubat 2017 18:07

‘EVET’ DİYENDE BİLMELİ, ‘HAYIR’ DİYOR DİYENDE GÖRMELİ!

‘EVET’ DİYENDE BİLMELİ, ‘HAYIR’ DİYOR DİYENDE GÖRMELİ!
Türk televizyon dizilerinde son dönemde artan ABD’li bir ajanı öldürmek, yerde süründürmek modası hızla artıyor.. Kurtlar Vadisi Pusu’da değişen devlet, aksakallılar, batsa da kurulabilecek bir devlet yapılanması vardı. Yani bu dizi diyordu ki; devlet yıkılsa da bu millet küllerinden yeniden doğar dercesine siyasetten öte, devlet olgusundan daha ileri bir yapı ile devlet olgusu sürekli işleniyor toplumun geniş kitlelerine ara mesajlarla adeta ezilmişliğin baş kaldırdığı bir dizi olarak ortaya çıkıyordu. Türk milleti o nedenle kendi adaletini sağlayan mafyanın devlet boyutunu bu dizi ile adeta sever olmuştu. O dönem başlayan mafya çete ve de sivil inisiyatifli derin devlet ilişkisi diziler marifeti ile topluma lanse edilmeye başlandığı bir dönemdi. Bu gün ise ABD karşıtlığı çerçevesinde yükselen nerede ise AB’den uzak ABD düşmanlığının giderek arttırıldığı dizilerle, toplumun intikam duygularının diziler vasıtası ile tatmin edildiği bir yapı ile karşı karşıyayız. ‘Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz’ dizisinde Türk mafyası CIA- KGB ve küresel sermayenin masasında oyun kurguluyor, CIA ile mücadele ediliyor. ‘Cesur Yürek’ dizisinde Türk derin devletinin Ortadoğu ve bölgede yeniden yapılanma süreci anlatılıyor, Oyun kurucu olarak ortaya çıkmasından bahsediliyor, Ortadoğu bataklığında Türk devletinin rolleri sorgulanıyor. Üstelik dizide mafya içine yerleştirilmiş derin devlet olgusu, PKK’nın şehir yapılanmasının gözler önüne serildiği, herkesin ulaşabildiği, bildiği ama ses çıkarmadığı bir yapı! Canlı bombaların durumu, nasıl kurgulandığı anlatılırken, dizide bunlarla mücadele eden derin bir yapının polisten önce duruma müdahalesi… Ve son günlerin popüler sahnesi ABD’li diplomatlarla olan mücadele… ABD’li diplomatın kaçırılması, Türkiye de karanlık yapıların sahiplenmesi, üstelik Türk derin devletinin bu yapıların içinde yer alarak mücadele etmesi ve sonuçta ABD’li CIA ajanlarının, diplomatların kahraman mafyavari bir tavırla öldürülmesi.. Önümüzdeki haftalarda büyük ihtimalle ‘Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz’ dizisinde ABD’li bir diplomatın ya da CIA ajanının öldürülmesini izleyeceğiz.. Bunları neden anlattığıma gelince.. Türkiye kulvar değiştirirken Türkiye de var olan ABD düşmanlığı kullanılarak millette algı operasyonu yapılmak istenmesidir. Elbette ki Türk devletinin sorunlarının başlangıcında ABD ve AB yapılanmalarının olduğu gerçeği hiçbir zaman değişmez bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır. Son dönemlerde Rusya yanlısı politikalar, Ortadoğu bataklığına giren Türkiye, ABD ve AB üçgeninde bocalayan yön arayan Türk devleti büyük oyunların sahneye konulduğu coğrafya da özgür ve bağımsız tek devlettir. Bu devlet parlamenter sistemi ile yıllardır İslam dünyasının lideri, batının Ortadoğu’ya açılan kapısı, Türk dünyasının ağabeyi, Rusya’nın pür dikkat izlediği bir devletti. BOP projesi ile başlayan Libya, Cezayir, Tunus, Irak ve Suriye ile devam eden proje de Ortadoğu’ya demokrasi getirenler, tek adam rejimini yıkmak isteyenler, çok sesli, parlamenter yapısı ile dikkat çeken Türkiye’yi tek adam rejimine iterek farklı bir anlayışı kurgulamak istiyor olabilirler mi? Neden olmasın? 330’u bulan ve referanduma giden süreç sonrasında yıllardır ‘başkanlık’ diyen ve bunu dillendiren cumhurbaşkanı ve siyasi iktidar için ‘EVET çıkması halinde MHP’ne hiçbir ihtiyaç duymadan 276 ile kanunlar çıkartarak istediği gibi yapılanması da yapılacaktır. Yani yaptırımı olmayan meclis 2019’e gelmeden istedikleri biçimde kanunları yeni anayasaya göre MHP’nin desteği olmadan şekillendirebilecek, ona göre rota çizebilecek TBMM’ne ve de muhalefet partilerine sadece izlemek kalacaktır. Kısacası bizler ABD ile mücadele eden dizilerle tatmin olurken, küresel sermayenin oyuncağı olduğumuzu üretmeden tüketen bir toplum haline geldiğimizi, inşaatla büyüyen ülkelerin sonunun işgal olduğunu unutturmak mı istiyorlar. Dostlar Amerika’nın Hollywood’una dizilerle savaş açan Türkiye’nin bilinmez bir maceraya yelken açtığı bu dönemde sanmayın ki; biz bize mutluyuz! Bu gün ne gelişmiş ülkelerde ne de gelişmekte olan ülkelerde önümüze konulan 18 maddelik anayasa referandumuna benzeri maddeler var. Dünyada halen mevcut devletler de tek adam rejiminin mutlu bahtiyar ve huzur dolu olduğunu gösterebileceğiniz bir ülke yoktur. Libya parasal yönden mutlu olmasına karşılık, özgürlük uğruna Libya halkı devletini yıkmıştır. Irak Saddam zulmünden kurtulmak için bedel ödemiş bu gün Saddam’ı da arar hale gelmiştir. Mısır değişiklik olsun diyerek Mursi’yi getirmiş ama onu orada tutmasını becerememiştir. Dünya özgürlük ararken, dinler insana dünyanı cennet et, insana faydalı ol, insanı öldürme derken bizde ‘HAYIR’cıları hain gören zihniyetler, kendilerinden olmayanlara kin ve nefretle bakmakta camiilere(Diyanet İşleri Başkanlığı son dönemlerde camilerde Hayır oyu kullanacak vatandaşlarımıza hakaret içerikli vaazlarda bulunan din görevlilerine soruşturma açtığını belirtti.Bu tutumlarından dolayı Diyanet İşleri Başkanlığına teşekkür ederiz) bile bunu sokarak insanlarımız arasına nifak tohumları ekmektedirler. Bu gün kutuplaştırılan bu yapıya dikkat edin! Yarın hepimize lanet okuyacak, bir nesile kapı aralamasın!.. Unutmayın ki ‘EVET’te çıksa ‘HAYIR’da çıksa biz bu geminin yolcularıyız. Yaşadığımız müddetçe özgürlüğe , demokrasiye ihtiyacımız olacak. Çünkü; bu gün ki iktidarı sağlayan gücün adı demokrasi, ona yetki verende bu millettir. Ama gelinen nokta da şımarıklığa, hakarete geçit verilmemelidir. Siyaseti güce mahkum edenler aynı akıbetle karşılaştıklarında yine sığınacakları liman adalet ve demokrasi olacaktır. İşte o nedenle kaybettiklerimiz demokrasi ve adalet olmasın! Okumadan yorumlama, yorumlayıp ta sırf partim diyerek oy verme! DÜŞÜN, TAŞIN ARAŞTIR GERÇEĞİ BUL, DOĞRUYU GÖR; GİT NEYİ TERCİH EDECEKSEN ET! UNUTMA Kİ; BASTIĞIN MÜHÜR SENİ DEĞİL GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRECEK! YA LANET OKUYACAKLAR YA DA DUA EDECEKLER! AMA BİR GERÇEK VAR Kİ,DİZİLERDE KAHRAMANI BOL, VURDUĞUNU KIRAN, TUTTUĞUNU ALAN YIKILSA DA YENİSİNİ KURAR İMAJI VERENLERE ALDANMA! 21 YY. DA DÜNYA İSTEMEDİKÇE, DESTEKLEYEN DEVLET OLMADIKÇA ÜSTELİK ANADOLU GİBİ BİR COĞRAFYA DA BİR DAHA SANA DEVLET KURDURMAZLAR! O NEDENLE YIKMAYI DEĞİL, YAŞATMAYI, AYRIŞTIRMAYI DEĞİL BİRLEŞTİRMEYİ, KUTUPLAŞTIRMAYI DEĞİL KUCAKLAŞMAYI SÖYLEYEN SÖYLEMLERLE YOLUMUZA DEVAM ETMEK ZORUNDAYIZ! HAYIR DİYENDE SENİN MÜŞTERİN EVET DİYENDE!… ‘EVET’ DİYENDE BİLMELİ ‘HAYIR’ DİYENDE GÖRMELİ BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ… NE DİYOR ÜNLÜ FİLOZOF GEORAES VEDEL; “DEMOKRASİ SİYASİ PARTİLER OLMADAN YAŞAYAMAZ AMA SİYASİ PARTİLER YÜZÜNDEN ÖLEBİLİR DE…” SAĞLICAKLA KALIN..