Bilim insanları iklimsel değişiklik etkisiyle değişen deniz suyu sıcaklıklarına bağlı olarak Karadeniz'e birçok Akdeniz türü deniz canlısının geldiğini belirterek, hamsi gibi birçok ekonomik balığın da Karadeniz'i terk edebileceğini dile getiriyor.
Bilim insanları, iklimsel değişiklik ile deniz suyu sıcaklıklarındaki belirgin artıştan endişeli. Akdeniz'de yaşayan birçok deniz canlısı türünün Karadeniz'de görülmeye başladığını belirten araştırmacılar, hamsinin de Karadeniz'den daha soğuk bölgelere göç edebileceğini düşünüyor. Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Bat, yapılan araştırmalar sonucu, daha önce Karadeniz'de tespit edilemeyen bir çok değişik Akdeniz türünün dağılım alanlarını genişleterek Karadeniz'e giriş yaptığını gözlemlediklerini söyledi. Bat, "Sıcaklık artışında değişiklik olursa hamside bile göç yaşanabilir" dedi. Karadeniz'de canlıların varlığının temel olarak deniz suyu sıcaklığı ve tuzluluğuna bağlı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Levent Bat, iklimsel değişiklik üzerine araştırma yapan birçok bilim adamının ortak görüşünün 2100 yılında ortalama hava sıcaklıklarının günümüz değerlerinden 2 ile 4 derece daha yüksek olacağı yönünde olduğunu, benzer şekilde deniz suyu sıcaklıklarının da 2 derece yükseleceğinin öngörüldüğünü söyledi. Hamsinin de bu ısınmaya bağlı olarak artan deniz suyu sıcaklığı nedeniyle risk altında olduğunu vurgulayan Levent Bat, "Yaptığımız son 30 yıllık çalışmada, deniz suyu sıcaklığında yükselme olduğunu tespit ettik. Bu durum, balıkların üreme, beslenme ve göç yollarını da değiştirebilir. Sıcaklık artışında değişiklik olursa hamside bile göç yaşanabilir. Hamsinin yumurtalarının dağılımı ve yumurtlama alanları değişebilecektir. Karadeniz'de özellikle soğuk mevsimlerde hamsilerin kuzeye yaptıkları göçler ya azalacak veya duracaktır. Bu da ülke ekonomisine ciddi zararlar anlamına gelmektedir" diye konuştu.
"KARADENİZ, AKDENİZLEŞİYOR"
Suların ısınması sonucu pek çok yeni türün Karadeniz'e dahil olmasının beklendiğini kaydeden Bat, "Bunun sonuçlarını yürüttüğümüz çalışmalarda görmekteyiz. Daha önce Karadeniz'de tespit edilemeyen değişik Akdeniz türlerinin dağılım alanlarını genişleterek Karadeniz'e giriş yaptığını gözlemliyoruz. Yeni türlerin Karadeniz'e girişi ilk bakışta olumlu gibi görülebilir. Ancak yeni gelen bu türlerin mevcut türler üzerindeki etkisini henüz bilmiyoruz. Birçok mevcut türün bolluğunda önemli azalışlar görülürken belli bazı türlerin bolluğunda artışlar görülebilecektir. Canlıların yaşadığı habitatların değişimi ise daha uzun vadede gerçekleşecektir. Akdeniz türlerinin Karadeniz'e Boğazlar yoluyla geçişi bilinen bir olaydır. Akdenizleşme olarak da bildiğimiz bu olay sıcaklık artışına bağlı olarak hız kazanacaktır" şeklinde konuştu. Buna bağlı olarak hamsi gibi küçük pelajik balık türlerinin ana besinini oluşturan zooplankton türlerinde farklılaşma görülebilir ve bu durumda besin zincirinde önemli değişiklikler gözlenir. İstanbul Boğazı ile Karadeniz arasında yer alan sıcaklık ve tuzluluk farklılıklarından dolayı oluşan bariyerin, sıcaklık artışı sebebiyle ortadan yavaş yavaş kalkacağının tahmin edildiğini belirtildi. Akdeniz hayvan varlığının Karadeniz'de etkili olmaya başladığını gözlemledikleri belirtilerek, Akdeniz'e mensup ve daha önce Karadeniz'de görülmeyen sünger, yengeç, derisidikenliler, deniz solucanları ve karides gibi omurgasız canlı türlerinin Karadeniz'de yaşadığı yapılan çalışmalar ile tespit edildiği ifadesi kullanıldı. “Isınma ile birlikte Akdeniz türlerinin Karadeniz'e yerleşme oranının artacağı ve bu durumun ekolojik bir tehlike olarak nitelendirmek hiçte abartı olmayacaktır. Sonuç olarak ülkemizdeki deniz araştırmalarına verilen önemin artması ve sağlam bir deniz araştırma ve izleme politikası oluşturulmalıdır. Karadeniz'de mevcut canlıların henüz tam bir envanteri mevcut değildir. Öncelikle bu listenin oluşturulup Karadeniz'e giren yabancı türlerin de takibi yapılmalıdır”.