Türkiye uzun bir aradan sonra çok konuşulan ama bu güne kadar yapılamayan tam kapanma dönemine girdi!!!?… Ama sorun şu ki; bankaların açık olduğu kamu kurumlarının hizmette olduğu kısmi esnafın yasak kapsamına alındığı yasak kime yasak? dedirten türden bir kapanma hangi sorunu çözecek?
Bankalar açıkken esnafın ödemesi gereken bu senetlerin durumu ne olacak?
Yapılandırma yapan SSK ödemesi için para bulması gereken esnafın halinden kim anlayacak?
Kapalı esnafımızın bankada olan senedi, ay sonunda toplayacağı parayla ya da Ramazan ayı dolayısı ile gelecek müşteriye güvenerek yaptığı ekonomik çalışma ve ödemelerin durumu ne olacak?
İktidar alkole yasak koyuyor ama ödeme kuyrukları için izin veriyor.
Kapanan esnaf çeşidi neye göre belirlenmiştir? İnanın esnafımız için bu büyük bir merak konusu!!!…
Özellikle bizim gibi küçük ilçelerde belirli meslek grupları ilçe merkezlerinde faaliyet yürütmekte olup mahallerde bu sektörlerde faaliyet gösteren ya da o ürünleri bulunduran bakkal market bulunmamakta ya da vatandaşımız her esnafa veresiye yazdıramamaktadır. Buzluk mahallesinde oturan bir vatandaş sebze ve meyve ihtiyacı için ilçe merkezine inmek zorundadır. Yürüme mesafesinde değildir ve insanımızı araçları ile inecektir. Burada artık durum güvenlik güçlerimizin inisiyatifine anlayışına kalmaktadır. Kabine de alınan kararlar aşağıda insanımızın gerçekleri ile demografik yapısı ile bazen uyuşmamakta güvenlik güçlerimizle vatandaşımızı karşı karşıya kalmaktadır. Çünkü yasak var ama yasak kime yasak? Onun cevabı kırsalda yoktur…
Tam kapandık!?… Çiftçiyi tarla, esnafı banka, memuru daire, işçiyi patron beklerkenve onlarda gidecekken biz nasıl kapandık?
Vatandaş sorguluyor… İnanın esnaf zaten COVİD 19 illetinin çıktığı günden bu tarafa kapalı konumda…
Zar zor şartlar altında bazen yasakları delerek bazen eş dost ve krediler kullanarak süreci götürmenin derdinde..
Lebaleb kongrelerden sonra gelen bu kapanma vatandaşın aklında soru işaretleri bırakmıştır.
Böyle bir kapanma döneminde, vaka sayılarının üst düzeyde arttığı bu süreçte uzman değilim ama sanki metropolde nüfusun yoğun olduğu yerlerde yoğun bakım üniteleri dolmuşta vatandaşa buraları terk edin(!?) mesajı verilmiştir.
26 Nisan akşamı yapılan açıklama ile 29 Nisan akşam 17 günlük kapanmanın açıklanmasının ardından İstanbul’dan gerek bayram dolayısı ile gerekse kapanma nedeni ile kaçışlar başlamış yollar araçlarla otobüsler insan yığını ile dolmuştır.
Otobüsler dolu geliyor boş gidiyor… Bu süreçte yoğunluk Anadolu’ya, ücra köşelere köylere taşınmaktadır. Kapanmanın başladığı gün taşınmanın da taşımanın da yasaklanması gerekirdi. Şimdi ise Korona da köylere kentlere yayılacaksa iş o zaman daha içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.
Örnek mi?
Durağan da haftada 1 gün yapılanbu aşama da bence Pazar doğru bir kararla kapatılmıştır.
Esnaf şok olsa da, insanlarımız neden kapatıldı? Diye sorsa da bukarar kapanmanın getirdiği sürecin sonudur.
karar sonrası Salı, çarşamba ve bu gün olmak üzere otobüs dolusu ile insanlar akın etmektedir. Pazar yerinin açık olması halinde ilçe merkezi, köyler ve yoğun bir kalabalık bu pazarda buluşacak. Bu da vaka sayısında yeni bir artışa vesile olabilirdi. Bunun önlenmesi amacı ile alınan yerinde bir kararla Pazar kapatılmış yoğunluk noktası en azından insanımız için tehdit olmaktan çıkmıştır.
Şu denilebilir, gelenler HES kodu ile geliyor..
HES kodu ne işe yarar?
Ya da neden alınır? anlamış değilim..
Bilimsel gerçekliği nedir? Koruyuculuk oranı nedir?
Neye göre verilmekte ya da kimlere verilmemektedir???..
Üzerinde barkod olan numaralar bulunan bir kâğıt parçasının neden bu kadar önemli hale geldiğini anlayabilmişte değilim!!!…
Çünkü 18 ay olarak verilen ve bu süreçte elinde HES kodu belgesi ile gezen insanımız süper bulaştırıcı olabilir…
HES kodu bir güvence değil sadece hastanın o esnada COVİDLİ olmadığının göstergesi olurken COVİD kapmadığının ya da temaslı olmadığını belgeler nitelikte bir kağıtta değildir.
HES kodu; Kontrollü Sosyal Hayat kapsamında, ulaşım ya da ziyaret gibi işlemlerinizde kurumlarla ve kişilerle, Covid-19 hastalığı açısından herhangi bir risk taşıyıp taşımadığınızı güvenli şekilde paylaşmanıza yarayan bir kod olarak nitelendiriliyor.. Ama virüs kendini 4 ile 7 gün arasında belli ediyor ve o esnada temasta bulunduğunuz her birey taşıyıcı haline dönüşebiliyor. O nedenle HES kodu güvence değil sadece bir takip sistemidir. Onun yerine bilimsel gerçekliği olan ve koruyuculuğu bilinen aşı olanlar sosyal hayata HES kodundan daha fazla katılabilseler.. Ama toplumsal gerçeğimiz ve alınan kararlar göstermektedir ki; aşıların şimdilik HES kodu kadar koruyucu olmadığı(!!!) ya da yeterli sayıda aşının yapılamadığı gerçeği karşısında bir kağıt parçası ile gidiyor, geliyoruz!!!…
Siz siz olun HES koduna değil aşıya güvenin, aşınızı olun. Aşının ne olduğuna ya da hangi ülkeye ait olduğuna değil uzun bir süre hayatımızdan çıkmayacak olan COVİD-19 ile yaşayacağımız gerçeği karşısında; sevdiklerimizi ve kendimizi ancak aşılama ile kurtarabileceğimizi unutmadan, sorumluluk bilinci ile hareket etmeye devam edelim. Tam kapandık ama kapanırken gelenlerle mesafeye, maskeye ve hijyene dikkat… Sizi koruyanın HES KODU değil mesafe, aşı ve hijyen olduğunu asla unutmayın..
MUSTAFA EKER