Ekonomik sıkıntıları nedeniyle güçlükle ayakta duran, sınırlarını dahi Rusya’nın koruduğu Ermenistan boyundan büyük işlere kalkışınca gereken dersi aldı... Ermenistan hedeflerini tek tek imha eden Azerbaycan işgal altındaki topraklarını geri alıyor. Çok değil daha bir kaç hafta öncesinde Ermenistan’ın hayali işgalci politikasını daha da genişletmekti. Bu bağlamda da bir süre alçakça saldırılarla Azerbaycan’ı test etti. Ancak bugün gelinen noktada hayal ettiğinin tersine ağır kayıplarla geri çekilmeye başladı. Herkesin bildiği gibi günümüzde ekonomik ve siyasi açıdan bakıldığında ne Ermenistan Dağlık Karabağ bölgesini işgal ettiği yıllarda ki Ermenistan, ne de toprakları alçakça işgal edilen Azerbaycan. Ermenistan’ın bu durumu bile bile neden çılgınlık yaptığına dönük farklı yorumlar söz konusu. Bir kesim Ermenistan’ın Rusya’nın haberi olmadan bu saldırıyı gerçekleştiremeyeceğini söylüyor. Diğer kesim ise Ermenistan’a asıl gazı Güney Kafkasya’da istikrarsızlık yaratmak isteyen ABD verdi diyorlar. Öyle ya da böyle, şu anda sahada görülen tek bir gerçek var. O da Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri alma kararlılığı ile ordusunun bunu yapmaya yeterli imkân ve kabiliyeti. Nitekim cepheden gelen görüntüler ve Ermenistan ordusunun çaresizliği de bunları doğrular nitelikte. Ermenistan’ın 1992 Şubat’ındaki Hocalı katliamından başlayarak yaptığı alçaklıkları ve devreye soktuğu Dağlık Karabağ’ı işgal planını hatırlamakta yarar var. Çünkü Azerbaycan o zaman da topraklarını savunma konusunda kararlıydı ama koşullar ve şartlar bugünden çok farklıydı. Özellikle de ülkenin içinde bulunduğu siyasi istikrarsızlık nedeniyle. Başkent Bakü’de darbeler oluyor, bunu fırsat bilen Ermeni çeteciler de Rusya’nın yönlendirmesi ve desteğiyle Azeri yerleşim yerlerine saldırıyordu. Azeri köylerini basan ve yakıp yıkan Ermeni çeteciler, yaşlı, kadın, çocuk ayırmadan cinayetlerini sürdürüyorlardı. Tecavüz, işkence, kulak, parmak kesme, hatta kafa derisi yüzme gibi insanlık dışı her türlü iğrençlik, zorbalık vardı. O nedenle de herkes evini, toprağını terk ederek Azerbaycan içlerine göçüyordu. O yıllarda her iki ülke de henüz bağımsızlığını yeni kazanmış olmasına rağmen, Rusya’nın desteğindeki Ermenilere karşı Azerbaycan hem teknik hem de donanım olarak çok yetersiz kalıyordu. Hatta birçok Azeri genci o yıllarda ilk kez silahla tanışıyordu. Çünkü Rus ordusunda askerlik yapan Azeri gençler hep geri hizmette görevlendirilmişti. Bu yüzden o yıllarda da Azerbaycan’ın en büyük beklentileri Türkiye idi. Bugün de kardeş Azerbaycan’ın en büyük destekçisi Türkiye. Üstelik de SİHA’lar, modern savunma ve taarruz sistemleriyle donanımlı kara, hava, deniz kuvvetleriyle daha da güçlenen bambaşka bir Azerbaycan ordusu var artık. Bu yüzden son saldırısıyla hukuku hiçe sayma ve sivilleri hedef alma alçaklığından vazgeçmediğini bir kez daha gösteren Ermenistan yine boyunu aşan işler yapıyor ama bu kez gerçekten ateşle oynuyor. Çünkü Azerbaycan hem askeri hem de ekonomik anlamda 28 yıl öncesinden çok daha güçlü ve işgal altındaki topraklarını kurtarma konusunda da son derece kararlı. Kısacası, Ermenistan ettiğini buluyor. Yani Karabağ’da artık hesap vakti... [caption id="attachment_8819" align="aligncenter" width="198"] ERDEMİN PENCERESİ[/caption]