Başkasına yaptığını kendisi için istemeyenler, bu ülkede asla adaleti tesis edemezler, adaletten hiç söz edemezler.Son günlerde yaşanan ekonomik sıkıntılara, bugünlerde siyasetin sancıları da eklendi. Özellikle iktidar partisinde başlayan karın ağrısı, mide bulantısına kadar vardı. Son haftalarda yaşanan istifa çağrısı üzerine parti içinde talimata dayalı bir istifa furyası aldı, başını gidiyor. Büyükşehirlerde istifayı sunan ilk isim Kadir Topbaş oldu. Hani şu, güzel İstanbul’u beton yığınına dönüştürüp, rantsal projelerle adı anılan Kadir Topbaş!..
Neyse ki, o da istifa ederek kirlerinden, günahlarından arındığını düşündü ve İslam’a hizmet! edeceğini açıkladı.İstifa sebebini bile açıklamadan, ‘sözünün dinlenmediğinin’ imasını etti hep sık,sık.Bugüne kadar ‘kime, neye, kimlere’ adamıştı acaba kendisini sayın Topbaş!... Tabii bunu da yorumsuz olarak bırakıyorum.
Çünkü herkes, ‘kimin, neye’ hizmet! ettiğini çok ama çok iyi biliyor zaten..ö
İstifaya son olarak, Düzce Belediye Başkanı da eklendi. Yollarda ‘adalet’ arayanların yoluna b.k döktüren kişi, aile şirketi gibi belediye idare eden, en pahalı lüks makam aracını alıp milletin parasını çar, çur eden şahıs...
“İktidar partisi etrafında menfaat için çöreklenmiş kişilerin dağılma süreci başladı” diyorum ben bu istifalara..
Kişi, görevini iyi yapamama duygusunun verdiği vicdani kararla istifa eder, tek adam istediği için, tek adam baskısına boyun eğdiği için değil.
Darısı, adı kirli işlerle anılan Sinop’un AKP’li İlçe Belediye Başkanlarının başına diyoruz.MEB tarafından öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılan 6.sınıf Sosyal Bilgiler kitabının 148. sayfasında çocuklarımıza, gelecek nesillere resmen emperyalizmin ihanet projesi olan, ‘Dinlerarası Diyalog’ denilen safsata okutuluyor. Çocuklarınızın körpecik beyinlerine kasten ve maksatlıca vatikan’ın sevgisini aşılıyorlar..Geçen haftalarda kısmende olsa benzer bir yazıyı kaleme almıştım. Meğersem, yazılanın da ötesinde, bu proje de bizatihi yer almış son atanan isimlerden olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başına getirilen şahısla da kalınmamış, kitaplara da bu sinsi proje gözümüzün önünde girmiş ve dağıtılmıştır.
Peki bununla yapılmak istenen amaç nedir?
Diyalogçu cenahın artığı olan bu konulara neden ders kitaplarında yer verilmektedir?
Orta sahadan kontraatak yaparak, yeni bir pas mı veriliyor yoksa bu diyalogçulara.?
Bu hafta bir yorgunluk vardı üzerimde.
Kusurum var ise, affola..