23-24 Kasım tarihlerinde yaklaşık 1 milyon 280 bin ortaokul 8. Sınıf öğrencisi TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) sınavına girecek.
Yapılan bu ortak sınavlarda öğrenciler için çok zor, çok kolay ve kolay olmak üzere üç tur soru tipi olacak. Her öğrenci bildiği, anladığı, algıladığı, okuduğu, çalıştığı ve çözdüğü yani yaptığı hazırlık nispetinde bir sonuçla karşılaşacak.
Öğrenci grubu olarak da üç tür öğrenci grubu olacak.
1. Grup: sınava dair yakın ya da uzak herhangi bir ilgisi ve beklentisi olamayanlar
2. Grup: sınava dair “olursa olur olmazsa ne yapalım” diyenler
3. Grup: sınavı hayatının odak noktası yapıp, “varlık yokluk” meselesi haline getirenler
1. Ve 2. Gruptakilere söyleyecek çok bir sözüm yok. Zira onlar tercihlerini yapmışlar zaten. Ancak 3. Grupta yer alanlara bir çift sözüm var.
Bu sene ve bundan sonraki yıllarda girdiğiniz ve gireceğiniz tüm sınavlar başarı ve mutluluk yolunda yalnızca bir araçtır. Amaç asla değildir. Dünyanın en başarılı ve mutlu insanları en iyi Fen ve Anadolu liselerinden mezun olmuş kişiler arasından çıkacak diye bir kural yoktur. Başarı ve mutluluk soru kitapçığında değil, sizin gönlünüzdedir. Eğer çalışma ve başarma azminiz varsa bunu her zaman her yerde yapabilirsiniz.
Diğer taraftan iyi bir liseye (neye kime göre iyi?) gitmeniz elbette iyi olur. Ancak asıl mesele iyi lise değildir. Zira sizi uzun vadede başarı ve mutluluğa taşıyacak olan okuduğunuz lise değil, sizin tutumlarınız olacaktır.
Okuma, öğrenmeye açık olma, çalışma, azim, gayret, fedakârlık, iletişim kurma, uyum sağlama gibi meziyet ve maharetleriniz varsa endişe edecek bir şey yoktur. Siz o zaman başarı yolunda en güçlü namzet olarak varsınız demektir.
Önemli olan gittiğiniz lisenin popülaritesi değil, sizin karakter özellikleriniz ve vasıflarınızdır. Bunları kaybetmediğiniz hatta güçlendirebildiğiniz müddetçe başarıya giden yollar gökteki yıldızlar kadar çoktur.
Bu noktada ailelere de seslenmek isterim. Bu güne kadar çocuklarınızın okul, ders, sınav, düşünce ve duygularıyla ne kadar ilgilendiniz bilemiyorum. Ancak şunu biliyorum. Çocuğunuzun girdiği bu sınav sonucuna bakarak lütfen köprüleri atmayın. Çocuğunuzla oturup konuşun. Sınava dair başarı ya da başarısızlık sonuçlarını gerçekçi bir değerlendirmeye tabi tutarak yeni bir yol haritası belirleyin.
Unutmayın! Hiçbir sınav (sonucu) evladınızdan daha değerli olamaz.
