Tarihin derinliklerinde Anadolu çoğrafyasında bir milletin geleceğine kast eden düşmanları; ilmi, zekası ve cesareti ile alt eden büyük Türk Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 79. Yılındayız...
Onu anlamak o dönemi anlamaktan geçer...
O dönem onu eleştirenler; en ağır ithamlarda bulunanlar
bile günümüzde ona itham edenler kadar acımasız ve saygısız değillerdi...
Büyük Atatürk’ü Türk milletinin gönlünden silmek, tarihin derin çöplerine atmak devrimlerini karartmak, ananelere ve geleneklere dönüyoruz masalı, ahlak edebiyatı ve din kisvesi ile memleketi medeniyet çizgisinden çıkartıp; kadını köle, bireyi kul yapmak isteyen zihniyetler en ağır iftira ve hakaretlerle onun eserlerine düşman kesilmiştir....
Bundan yıllar önce yazmış olduğum bir yazımda demir yolu gerçeğine dikkat çekerek Atatürk’ten sonra gelen tüm liderlerin Türk devletine ve milletine ihanet ettiğine vurgu yapmıştım. Bunun gerekçesini de yapılamayan demiryolu yatırımları, dış sermayeye muhtaç karayolu ve ticari araç yatırımlarını göstermiştim. Bu ülkenin muhtaç olduğu yatırım hamleleri, kalkınma modelleri Atatürk’ten sonra ciddi bir kesintiye girmiş, toprak reformu yapılamamış, sanayi hamleleri istenen oranda gerçekleştirilememiştir.
İşte büyük Atatürk’ün zekası burada da kendisini göstermektedir... Atatürk’ün gelecek ile söylediği “Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferle taçlandırılmazsa meydana gelen zaferler devamlı olmaz, az zamanda söner” Diyordu..
Onun açtığı ve yurdun dört bir köşesine yerleştirdiği, başkenti getirip Anadolu’nun göbeğine diktiği en ucra köşelerinde sanayi fabrikaları kurmasına karşılık sonra gelen iktidarların sadece bir bölgeye sıkıştırdığı ve teşvik ettiği sanayi uygulamaları Anadolu’yu yoksul bırakmış, kalkındırmadan ve aydınlanmadan uzak tutmuştur. Bu gün metropol kentlere Kocaeli bölgesine yapılan yatırımlar Atatürk’ün şu sözünde olduğu ve uyguladığı gibi; “Memleketin bütün merkezleri yekdiğerine az zamanda şimendiferler bağlanacaktır. Mühim maden hazineleri açılacaktır. Memleketimizin baştan nihayete kadar harap manzarasını mamureye tahvil etmekten ibaret olan gayenin temel taşları her yerde gözleri tesrir edecektir,” diyordu.
En ücra köşelerde köy ortasında kasaba dışında başlattığı yatırımlar, fabrikalar süreklilik arz etse, siyasileşmeden yeni yatırmlarla devam etse idi bugün Anadolu bir başka güzel olacaktı. İnsanlar göç etmeyecek, doğdukları toprakları terk etmeyerek sanayi ülkenin her köşesine nüfus edecek üretilen değer nakledilecek, emek karşılık bulacaktı...
İşte onun için Atatürk’ün ölümünün ardından Atatürk’ü ırkından ve çoğrafyasından gören Çin’in Ta Kung Pao gazetesi şunu yazıyor; “Türkiye’nin kahramanı Reisicumhur Atatürk’ün vakitsiz ziyai asıl kardeş ve dost milleti yüreğinden yaralamıştır. Biz Çinliler hepimiz bu mateme iştirak ediyoruz, zira büyük bir milletin çok sevilen atasını ufulü(ölme-yıldızların batması) yalnız Türkiye’de değil aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmaktadır. Türkiye’den ecnebi müstevlileri (istila eden) kovan ve müteakiben ufak bir kin beslememeksizin onlarla en samimi dostluk rabıtaları(ilişkileri) vücuda getiren O’dur. Bütün komşu memleketlerle, hatta Türkiye’ye karşı kıyam etmiş (savaş açmış) olan ve ona karşı düşmanlık hisleri ile mütehassis bulunan milletlerle de dostluk ve ittifak misakları akt eden(anlaşmaları imzalayan) yine odur. Atatürk, vatanını istilaya kalkan fütuhatçılatın korkunç bir düşmanı Türkiye aleyhindeki ihtiraslarından vazgeçtikleri takdirde bunların en emin bir dostudur. Bu mücadele aynı zamanda iyilik zihniyeti, ırkımızın dehayı mahsusudur. Yeni Türkiye’de her tarafta, O’nun bırakmış olduğu edebi eserlerin haykırkar intibarlarına(iyi sonuçlanmış izlerine) tesadüf olunmaktadır,” diyordu...
Büyük Atatürk; aramızdan ayrılışını 79. Yılında seni anlamak eserlerini yaşatmak için milyonlar yollara düşüyor... 18 milyon nüfusla bıraktığın yeni Türkiye Cumhuriyeti devletinin yaşayan bireyleri, geleceğe uzanan yolda senin hedeflerine şimdi 80 milyon olarak yürüme azmi ve kararlılığındadır. Büyük önder ‘Atam hep izindeyiz’ sözünü kaldırıyor, şimdi seni, anlamak ve seni yaşatmak için sana koşuyoruz...Anıtsallaşan kabrinde 79. Yılında milyonlar sana geliyor...
İzini kaldırdık(!) şimdi meşalelerle açtığın yolda kurduğun ülküde
‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENLERLE’ sana koşuyoruz;
büyük Ata...