Haberler Haber Girişi : 05 Ekim 2017 18:19

KAÇA SATARSINIZ ?

KAÇA SATARSINIZ ?
16.yüzyılın kudretli padişahı Yavuz Sultan Selim'in huzuruna girerek yer öpüp itimatnamesini sunan Venedik elçisi Antonio Jüstiniani'nin ülkesine döndüğünde padişahın nasıl biri olduğu hakkında bilgi istendiğinde, elçinin şaşkınlık içinde: "Kılıcı öyle parlıyordu ki yüzünü göremedim" diye itirafta bulunur. Elçinin bu itirafının daha sonraları Yavuz Sultan Selim tarafından öğrenilmesi üzerine, haşmetli hünkârın, "Paşalarım, Osmanlı'nın kılıcı parladığı sürece düşmanların başı daima önde olur. Ama Allah korusun bu kılıç kınına girer ve paslanmaya başlarsa o zaman bu kafalar yavaş yavaş dikilir ve bir gün bize yukardan bakar" diyerek yapılması gerekene dikkat çekmiştir. Bir zamanlar kılıcımızın parlaklığıyla karşılamadığımız aksine kanatlarımızın altına alarak palazlandırdığımız Barzani adındaki sözde lider bugün kafasını dikmiş adeta bize ve dünyaya meydan okuyor.  Dün devlet protokolüyle karşılayıp ağırladığımız sözde bayrağını al bayrağımızla yan yana göndere çektiğimiz Barzani hazretleri bugün ben devlet olmak istiyorum diye ayaklanınca hop oturup hop kalkıyoruz. Perşembenin gelişi Çarşambadan  belli olur sözü gibi Barzani ve avanesinin böyle bir niyetleri olduğu taa ezelden belli iken onu adam yerine hatta devlet adamı yerine koyarken iyi düşünmeliydik. Barzani’nin babası da dedesi de hep aynı emel üzere çalışıp kafa yordular. Hatta baba Barzaninin yıllar önce verdiği bir demeç bizim gazetelere bile manşet olmuştu. O demeçte ikinci hedefin Türkiye olduğuna vurgu yapılıyordu. O halde bugün devletimizi yönetenlerin bundan haberlerinin olmaması düşünülemez. Diğer yandan bugünlerde ki gelişmeleri sınırda tatbikatla, bir kaç ufak tefek ambargo ile önlemek mümkün değildir. Peki ne yapmak gerek? Sorunun cevabını yine tarihten verelim; Keçecizâde’nin Rusya’da bulunduğu sıralarda Rus Çarı, Keçecizâde Fuad Paşa’ya takılır: - Paşa şu Girit’i satsanız! - Hay hay, satalım ekselans - Kaça satarsınız? - Aldığımız fiyata Girit’in yirmi seneyi aşkın bir zamanda ve binlerce şehitle alındığını bilen Çar sararır.

Bizim topraklarımızda gözü olanlara bu tarihi cevabı tokat gibi yüzlerine çarpacak şekilde gerek diplomatik gerek askeri ve gerekse ekonomik anlamda adımların atılması gerek. Hamasi nutuklarla sınırlarımız dışındaki illere plaka numarası vermekle sorunun çözülemeyeceği gün gibi ortadadır.