Sinop Milletvekili Barış Karadeniz; “Seçim sürecinde ve sonrasında yaşanan özellikle yeni kabinenin plan ve tasarruflarındaki belirsizlik ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşulları daha da zorluyor” dedi.
CHP’li Karadeniz seçimin ardından gelen enflasyon, zamlar ve piyasaların kabineye tepkileri ile ilgili yaptığı açıklamada “AKP hükümeti 2015 seçimlerinde olduğu gibi 24 Haziran seçimlerinde de vakit kaybetmeden zamlar için harekete geçti. Enflasyon, döviz kuru ve borsada tarihi rakamları yaşadığımız şu dönemde; meyve ve sebzeden beyaz eşyaya, şehirler arası ulaşımdan sağlık hizmetlerine kadar hatta gıda da en temel tüketimimiz olan ekmeğe kadar gelen zamlardan en büyük zararı yine vatandaşımız görüyor. Kuru soğan fiyatı yalnızca bir önceki aya gore yüzde 82.53 fiyat artışı ile gıda ürünlerimiz içinde zam şampiyonu oldu. Patateste yüzde 63.34, havuçta yüzde 57.72 oranında fiyat artışı meydana geldi. Yalnızca bir aylık bir zaman diliminde vatandaşın mutfağına yansıyan zamlar kabul edilebilir gibi değil” dedi.
CHP’li Karadeniz enflasyonun vatandaşa yansımasını değerlendirdiği açıklamasında “Enflasyon oranı yıllık bazda yüzde 15,39 oldu ve bu artış en çok dar gelirli vatandaşımızı etkiliyor. Asgari ücretli bir vatandaşımız gelirine göre süt, peynir ve yumurta karşısında yüzde 12, sebze karşısında yüzde 28 daha yoksul hale geldi, alım gücü azaldı. Gizli yoksullaşma enfalsyona bağlı olarak hızla artıyor ve etkisi dalga dalga yayılıyor. Enflasyon rakamları aynı hızla artmaya devam ederdse ülkemizde maalesef yoksulluk kalıcı hale gelecek.” dedi.
PİYASALARIN KABİNEYE TEPKİSİ BİR GÜVEN SORUNUDUR
Seçim sürecinde ve sonrasında yeni kabinenin plan ve tasarruflarındaki belirsizliğin ülkenin bulunduğu ekonomik koşulları daha da zorladığını ifade eden CHP’li Karadeniz seçim sonrası yeni kabinenin piyasalara etkisini değerlendirerek “Seçim sonrasında uluslarası piyasaların gözü kurulacak yeni kabinedeydi ve ilk tepki olarak dolar kuru tarihi rekor kırarak 4.75’i buldu. Piyasaların bu tepkisinin zaten OHAL rejiminin hakim olduğu ülkemizde karar mekanizmasının değişmemesi, aksine hukuki bir boyut kazanmış olmasının etkisi yadsınamaz. Özellikle ülkenin mali cüzdanını temsil eden Hazine ve Maliye bakanlığı gibi bir kurumun başına aile bağı olan birinin getirilmesi piyasaların endişelerini arttırdı. Uluslarası platformdan bakıldığında bu durum gerçekten yatırımcıları endişelendiren ve güvensizlik yaratan bir durumdur.” dedi.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik dar boğazda yapılan açıklama ve söylemlerin piyasa etkilerini durdurduğu bir döneme girildiğini kaydeden CHP’li Karadeniz; “Bugün Hazine ve Maliye Bakanlığının yeni dönem ekonomi politikaları ve temel hedefleri üzüntü ile izliyoruz. Merkez bankasının bağımsızlığı ve karar alma mekanizmasının temel hedef olarak gösterilmesi bugüne kadar ülke ekomomisinde yaşadığımız olumsuzlukları gözler önüne seriyor. Doların 4.55-4.75 bandına gelmesinden 2018 yılının başından bu güne paramızın yüzde 17 değer kaybına uğramasına kadar, ekonomimizi kurtaracak müdehaleyi yapmak için seçimi beklemek büyük bir yanlıştı. Bu yanlışın faturasını da maalesef vatandaş ödüyor ve bir süre de ödemeye devam edecek gibi gözüküyor.” dedi.
Yurt içi ve Yurt dışı piyasa algısını olumlu yöne çevirmek için gerçekleştirilmesi gereken yapısal reformların zaman kaybetmeden hayata geçirilmesini ve ekonomi üzerine yapılacak açıklamaların özenle seçilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen CHP’li Karadeniz; “Ekonomi politikalarının hayata geçirilme hızı içinde bulunduğumuz kritik durumu değiştirecek en önemli faktörlerden biridir. Durum itibari ile ülke ekonomisi günden güne daha kırılgan bir hal alarak krize bir adım daha yaklaşıyor. Şu an küresel ekonomide en riskli ülkelerden biri haline geldik. Bu yüzden zaman bizim için çok önemli. Ayrıca bu süreçte yapılacak açıklamaların da piyasa dengesi üzerine etkisi olacaktır. Umuyorum ki Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak, Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanlığı görevinde yaptığı gafları yeni dönem görevine taşımaz.” dedi.