Avrupa da emekliler restoranlarda biftek ile şarap içiyor, her ay tatil yapıyor Türkiye’de ise parklarda aç susuz bekliyorlar simit parası yok.
Simit bugünden itibaren başkent de 15 lira.
Hemen akıllara o hesap geldi.
Bir adet simit 15 TL bir Çay 10TL
Sabah 1 Simit 1 Çay = 25 TL
Öğle 1 Simit 1 Çay = 25 TL
Akşam 1 Simit 1 Çay = 25 TL
+75 TL
75 X 30 = 2.250 TL
4 Kişilik Aile 2.250 X 4 = 9.000 TL
Emekli maaşı 10.000 TL
Demekki bugün bu hükümet 4 kişilik bir ailenin simit çay yapmasına bile izin vermiyormuş.
Olsun varsın haktır bize.
Açık hava otellerinin insanlar tarafından daha fazla tercih edildiği dönemdeyiz. Daha doğrusu zorunda bırakıldığı. Neden mi bahsediyorum? Sokakta kalan insanlardan açık hava oteli aslında sokaklar. Sokaklar artık kirasını bile ödeyemeyen insanlarla dolu. Simit bile alamayan desem daha doğru olucak sanki.
Peki düzelir miyiz? Bilemiyorum, hiç umudumun kalmadığı bir zamandayım. Yazsam da kimsenin anlamayacağı, içimdekileri gerçekten yazsam yazamayacağım cümleler dolduruyor kafamı. Çünkü bu ülkede bu böyle, hükümeti eleştiremezsin. Çünkü bu ülkede varsa paran pulun alem senin kulun oluyor, yoksa açık hava otelleri yolun oluyor. Ben bugün parası olanları sayamam. Ama parası olmayanları sayarım, en basitinden emekli derim mesela, asgari ücretli insanlar derim mesela, memur derim, esnaf derim...
Sonra bakarım ki sayılamayacak kadar çok. Emeklinin tek zevki olan çay simit bile uzak bir hayal artık. Çünkü bu ülke de simit emekliden daha fazla zam alıyor...
Bir ay çay simit yedek dahi 10 bin Lira ile geçinmek mümkün mü
Sadece ev kirası 10 bin Lira
Diğer giderler ne olacak
Sağlık giderleri ne olacak
Bu maaş emekliye öl demektir.
Ama olsun eskiden tüp kuyrukları hastane kuyrukları vardı demi, şimdi hiç yok mesela siz hiç hastaneye gittiğinizde kuyruk gördünüz mü? çünkü çözüm buldular kuyruk yapmak yerine hastayı bekletelim! Mesela üç ay sonra gelsin o zaman kuyruk olmaz demi.
Emekliye vaadi verilen en düşük memur maaşı 22.000 olacak haliyle emekliye de etki edecek sözü 8 aydır unutuluyor herhalde.
Uzun lafın kısası günden güne kötüleşiyoruz. Günden güne ülkenin elden gittiğini daha fazla hissediyorum. Anlatsam da anlamayacak bir sürü insanın için de biz gençler olarak sürünüyoruz. Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı diyoruz ama dünyaları almadan ülkeyi satıyoruz. İşte bu yüzden anlatamıyorum çünkü Atamın dediği gibi en büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır. Ve biz bu cahilliğe günden güne yeniliyoruz.
Ve bugün dünden daha iyi anlıyorum ki kırık olmasa da hiçbir ampül aydınlatmaya yaramıyor, aydınlanmamıza izin vermiyor...