CHP Durağan ilçe başkanı Mustafa Eker, hafta sonu Durağan’da Ak Parti Sinop milletvekili Nazım Maviş’in gerçekleştirdiği istişare toplantısını sert bir dille eleştirdi. Eker yaptığı basın açıklamasında, 1954 yılında ilçe olan Durağan’ın en kötü günlerini yaşadığını ve bir köy mantığı ile yönetilmeye çalışıldığını iddia ederek; “Eskiden köylere girdiğinizde halkı köy meydanına toplamak için camii hoparlöründen anons edilirdi. Onu anlardım. Köyde sivil toplum örgütü yok, siyasi parti teşkilatları kooperatifleri, meslek kuruluşları yok. O nedenle köyün yetkilisi olan muhtara söylenirdi o da vatandaşlara köy meydanına toplamak için bulabildiği vasıtalarla camii hoparlörü ya da köy bekçisi marifeti ile köylüyü alana toplar gelenlerin onlarla hasbihal etmesini sağlarlardı. Ben geçmişte kaldığını düşündüğüm bu uygulama sön dönemlerde hızla artmakta, vatandaşımıza, sivil toplum kuruluşlarına özellikle koca bir ilçeye haksızlık ederek 3.sınıf ilçe, sivil toplum kuruluşları yetersiz imajı verdirilmesi kabul edilebilir değildir. Buna Durağan’a ve Sinoplu’ya layık görülmemeli. Ne Durağan ne Sinop 3. Sınıf hukuku 3. Sınıf demokrasiyi kabul edebilir. Hukuk devletiysek parti bayrağı altında gerçekleşen istişare toplantısında müdürün, memurun ne işi var? Sonra istişarenin parti istişaresi mi devletin ya da belediyenin hizmet istişaresi mi? Bu ilçeye yazık oluyor! siyaset devlete girmiş devletin haberi yok! Yalanla düzmece anonslarla, davet edilip memur amir zora sokuluyor. Kamu kurumlarının yöneticileri, memurları Ak Parti istişare toplantısına katılıyor, bunu düzenleyenler hakkında hukuk ne yapıyor?” diye sordu.
BAAS PARTİSİNİN TEMSİLCİLERİ MİSİNİZ?
Eker; muhtarlarla muhtar toplantısı esnafa esnaf toplantısı denilerek sağlanmaya çalışılan kalabalığın AKP’nin bittiğinin tükendiğinin göstergesi olduğunu vurguladı. Eker; kalabalığın sağlanamaması üzerine üst üste anonslarla halkın belediye etkinliği algısı oluşturularak, kamu kurumu yöneticilerinin memurların getirilmesi AKP bayrağı altında siyaset yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirttiği açıklamasında “Irak’ın, Libyan ında Suriye’nin adı cumhuriyet ve adlarında parti olan kurumları mevcut. Bu gün Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya yapılan operasyonları diktatörlükle suçlayanları bir kez daha düşünmeye çağırıyorum; sizin yaptığınızın onlardan farkı ne? Memuru, müdürü AKP bayrağı altına toplayacaksınız, il başkanınız konuşacak, ilçe başkanınız konuşacak, devlet imkanları ile siyaset yapacaksınız, belediye istişare toplantısı diyecek devletin tüm imkanlarını seferber edeceksiniz buna da demokrasi diyeceksiniz. Buna demokrasi denmez dense de dense densizlik siyaset bilmemezlik, iktidar sarhoşluğunun devleti tek adam, tek parti devleti gibi görmenin sonucu denir. İşte o zaman Ak partili yöneticilere, belediye başkanına bu zihniyete güdenlere Baas Partisi de siz mi oluyorsunuz? diye sormak gerekmez mi? Vatandaşın hoşuna gidiyor diyerek hukuku demokrasiyi görmezden geldiğinizde devleti bitirir, hukuku yok eder kaosu tetiklersiniz.” dedi.