Sene 2018. Her şey bundan on yıl öncesinden çok farklı, beş yıl öncesinden de; hatta dün ile bu gün bile bir değil...
90 senesinin Ekim ayında Dünyaya merhaba dedim. Daha minicik bir çocukken, yetişkin bir genç kız; genç kızlığa adım attığım günden itibaren de kendi ayakları üzerinde durmak isteyen genç bir kadın olmak için dua edip durdum; bilsem etmezdim.
Bizim çocukluğumuzda öyle büyük dertlerimiz yoktu. Sınıfta en az beş kızın önlükleri aynı modeldi mesela, canımız sıkılmazdı bu duruma; bilirdik, çeşit azdı.
Beslenme çantalarımız vardı. Annelerimiz her sabah üşenmeden kalkar; daha biz uyanmadan o gün yiyeceğimiz bütün yemekleri hazır eder koyardı çantamıza. Çantada her zaman fazladan bir çeşit yiyecek olurdu ve onu bizim yememiz yasaktı; o yiyecek o gün herhangi bir nedenle okula beslenme çantası getirememiş arkadaşımızın rızkıydı.
Telefon yoktu, anne/babamız hangi saatte nerede olmamızı söylediyse, o saatte orada olmak zorundaydık.
"İnternet" kelimesi ne anlama gelir, bilmiyorduk. İleride böyle ütopik bir şeye sahip olacağımızı söyleselerdi, fıkra zannedip gülerdik muhtemelen. Ödevlerimizi günlerce o koca koca kitapların tozlu sayfalarını minik parmaklarımızla karıştırarak bulur, ödevi araştırırken bulduğumuz diğer ilginç bilgilerle de arkadaşlarımıza hava atardık.
Ayşe'nin tokası benimkiyle neden aynı diye ortalığı ayağa kaldırmazdık; aksine baktık ki Ayşe'de toka yok, yedek tokamızı ona hediye ederdik.
Yıllar geçti, imkânlar çoğaldı; memnuniyet seviyesi imkânlara ters bir biçimde, azaldıkça azaldı. O mutlu çocukların yerine mutsuz küçük kadınlar/adamlar aldı. Topraktan yapılan oyun pastaları, yerini
"slime"lara bıraktı. Akıllı telefonlar tetrislerin mezarını kazdı.
Doksanlarda çocuk olduysanız, şanslıydınız. Her şey bu günkünden çok daha azdı; fakat mutluyduk. Ve bence geleceğe dair bu günkünden çok daha umutluyduk.
Bundan bir yirmi yıl sonra ne olur bilemem ama,
"Gelen gideni aratır. " sözü kaybettiğimiz, üstünden değerini bilmeden geçip gittiğimiz yıllara ithafen yazılmış olmalı.
Gelenin gideni aratmayacağı mutlu yarınlara...
Merve DEMİRCİ