Okumayan, araştırmayan, yanlış bildiğimizi düzeltmeye tenezzül dahi etmeyen bir toplumun üyesi olarak yazıyorum bu hafta...
Türkiye, kitap okuma oranında Dünya ülkeleri arasında seksen altıncı sırada yer alıyor, okuma yüzdemiz 2017 verilerine göre sadece %0,01. Çocuklara kitap hediye etme sıralamasında, Dünyadaki 180 ülkeden 140. sıradayız. Türkiye’de dört kişilik bir ailenin aylık ??"bakınız aylık- cep telefonu ve iletişim giderleri 213 TL iken, sevgili halkımızın kitap masrafı ise ‘yıllık’ sadece 6,5 lira.
Okumak, araştırmak, yeni bilgiler edinmek günümüz insanına iyiden iyiye zor gelmeye başladı. Bir de bu döneme her şeyi bir ‘tık’la bulabildiğimiz internet faktörü eklenince insanlar iyice uyuştu okuma konusunda. Gerçekleşen olaylar halkımızın bilgi dağarcığında yer alsın ya da almasın, aslı astarı bilinmeden olayla ilgili herhangi bir yerde göz ucuyla okunan bir başlıktan yola çıkılarak roman yazılıyor konuyla ilgili. Bu herkesin kolayına geliyor.
Mesela insanlar artık gazete almıyor, internet elimizin altında diyor kendince, açar okurum oradan bir ara! Sonra ne oluyor, ben size söyleyeyim;
Sonra üşeniyor insan,
Sonra unutuyor.
Sonra her şeye olduğu gibi okumamaya da alışıyor.
Böylesi daha kolay deyip rafları dolduruyor tozlu kitaplarla...
Okuma alışkanlığı düştüğü gibi okuyana, üretene olan saygı da bir o kadar alt seviyede maalesef. İnsanların gecesini gündüzüne katıp yazdığı kitapları, dergileri alıp çaydanlığın altına nihale yapıyoruz. Piknikte masa örtüsü olarak kullanmaya başladık gazeteleri… Bir araya geldiğimizde
‘’falanca ülkede insanlar şunu bulmuş vay be’’ deyip nasıl bulduklarına dair belki yüzlerce senaryo üretebiliyoruz fakat kimsenin aklına ‘’Adamlar okuyor, araştırıyor.’’ demek gelmiyor. Biz okumak için vakit yaratanlardan değil, vakit bulursak okumaya çalışanlardanız. Çünkü bize göre okumak; üretmek için gerekli bir aktivite değil.
Üzülerek söylüyorum ki; eğer okumazsak, bilgi sahibi olmazsak, işin aslını öğrenmezsek ve öğretmezsek, bizden sonrasına bırakabileceğimiz bir mirasımız olmayacak. Ölmez de sağ kalırsak, bundan belki yüz yıl sonra okumadığı için tarihe gömülen devlet olarak kayıtlara geçebileceğimiz kanısındayım.
Bol okumalı hayatlar diliyorum herkese. Kelimeler kucaklasın hepinizi...
MERVE DEMİRCİ
OKUMADAN ÂLİM OLANLAR TOPLULUĞU