Covid salgını başladığı günden bu tarafa sağlık çalışanları yoğun bir emek ve çaba sarf ediyor. Kendi Hayatlarından vazgeçerek insanımızı yaşatmak için yoğun bir mücadele veren sağlık çalışanlarına verildiği belirtilen ek ödemelerin çok düşük kaldığı ya da yeterli oranda verilmediği basına oldukça sık düşmeye başladı. Oysa sağlık çalışanlarının bir de taşeron yüzü var ki onlar hasta kaldırır hasta götürür hasta odası temizler bir hemşireden bir doktordan daha fazla hasta ile temas halinde olan bu grubun hiç sesi çıkmaz… Onlar ekmek uğrun a asgari ücretle tutundukları işte siyasetçiye kul olup işe devam etmenin derdindedirler… Covid tedavişsi görmüş ve hastanede yatmış biri olarak öncelikle tüm sağlık çalışanlarına hemşiresinden doktoruna taşeron işçisine kadar hepsine çok şey borçlu olduğumuz muhakkaktır. Ama hastanede gördüğüm diğer bir gerçekte taşeron işçilerin sabah başlayan hasta odalarının temizlenmesi, hastaların röntgen ve diğer sağlık hizmetlerine ulaşmasına yardımcı olmak, yemeklerin servis edilmesine kadar covidli hastalarla en çok hizmetin gören çalışanlar olması dikkatimi çekiyordu. Özellikle sabahları konuştuğum taşeron işçisinin mecburuz en çok temas eden dokunduğu malzemeye dokunan röntgene götüren bizleriz ama kimse bizi düşünmüyor’ serzenişi dikkatimi çekmişti. Hemşirelerin, doktorların kendi mesai arkadaşlarını çalışanlarını bile aynı odalarda tedavi etmek zorunda kaldığı bu salgında hiçbir hastanın diğer bir hastadan farklı tedavisi ya da lüksü olmadığı hepsine aynı hizmeti verdiklerine şahit oldum. Elbette ki tedavi amacı ile ilacını iğnesini serumunu hemşirelerin taktığı doktorların kontrol ettiği hastalığın gelişimin izlediği bu süreçte taşeron işçinin ise ciddi bir risk altında olduğunu da gözlemledim. Hastanın malzemesine dokunan temizleyen, alıp götüren aynı yerde aynı havayı teneffüs eden taşeron işçilerde ek bir ödemeyi, hayatlarının, sağlık güvencelerinin güçlendirilmesini inanın bir doktor bir hemşire kadar hak ettikleridir. Onların yaşamsal mücadelelerinde belki sendikaları belki de iş güvenceleri olmaması seslerinin güçlü olarak çıkmasını engelleyebilir. Ama onlar inanın tedavi dışında belki de hastaya dokunan güldüren, eli ayağı olan hastanelerin en ağır yüklerini çeken emekçiler olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu gün ülkemizde sağlık çalışanlarına ek ödemelerden bahsedilirken, hastanedeki imamın yıkamasına ek maaş sunulurken hasta ile imamdan daha fazla mesaide bulunan taşeron işçileri, temizlik çalışanlarına, yemek servisinde bulunanları da düşünmeli onlar içinde bir şeyler yapılmalıdır. Taşeron işçiler ve hastanede hasta ile temasta bulunan hizmeti gören tüm görevliler için aynı haklar ayrım gözetmeksizin sağlanmalıdır. Unutmayın ki; emek veren, covidle mücadele eden sadece doktor hemşire değil her kademe de görev yapan hastane personeli, toplum sağlığı merkezi çalışanları ve de büyük risk alan aile hekimleri ile yanlarında çalışan emekçilerdir. O nedenle sağlıkta ayrım değil bütün çalışanlar bir değerlendirilmeli covidle temas eden her sağlık çalışanına hak ettiği ödenek verilmelidir. 