PAPA’DAN DUA İSTEYEN TÜRK’Ü SEVEMEZ!
Hiç bir şey tesadüf değil, her şey planlı yürüyor ve yürütülüyor. Ülkemizde 16 yıldır devam eden bir
“Türk” ibaresi rahatsızlığı var. Bu rahatsızlık açık veya gizli ifadelerle, basına yansıtılan beyanatlarla ve siyasal iktidarın çevresinden gelen demeçlerde yer alıyor. Çözüm süreciyle hız kazanan bu rahatlıksızlık, şu günlerde yine gündemde zehirli şekerden ibaret sözlerle tutuluyor. Bu gündem halka ise türlü türlü, değişik değişik yansıtılıyor. İşin aslı ve gerçeği nihai hedefine ulaşmakta, Türkiye üzerindeTürk halkının giysisini oluşturan Türk kimliği, Türk ismi, Türk cismi ve Türk’ün ta kendisi yok edilmeye çalışılıyor. Bu yıkım siyasi, bürokrasi, yandaş medya, gazeteciler, akademisyenler ve algı operasyonlarıyla gerçekleştiriliyor.
Akil adamlar süreciyle yürütülen PKK seviciliği propagandası açılım, saçılım, çözüm süreci derken
“Türk” ismi hariç her şeye eyvallah deyip, mübahtır anlayışı ile yol verdiler. Bu gelişmeler Türkiye’yi yol geçen hanına çevirdi. PKK’lılara dokunulmadı, Türk askerinin eli, kolu bağlandı, vurma, seyret! emri verildi, asker Ergenekon kumpasıyla çökertildi, Kozmik odalar açıldı, çakma suikast haberleriyle basında asker küçük düşürüldü. Balyoz ve Ümraniye gibi kumpas davalarıyla ilgilenirken terör örgütleri güçlendi. Hendekler kazıldı, TRT PKK propagandasına dönüştürüldü. Gelen aldattı, giden aldattı, TC tabelaları indirildi, Türk isimleri kaldırıldı, YPG’ye, PYD’ye Kobani’de koridor açıldı, valilere dokunmayın denildi, PYD’liler tedavi edildi, IŞİD’e sempatizanca yaklaşıldı, PYD’nin örgüt lideri Ankara’da ağırlandı, Barzani’yle gurur duyuldu, Öcalan’a barış elçisi denildi, ayağına devlet gönderildi, Habur’da PKK davul, zurna şov yaşandı, Beraber Megri, megri diye şarkılar söylendi, Türkiye düşmanı Şiwan Perver’le, Barzani ailesiyle, Öcalan savunucularıyla birlikte.
Peki yıllardır devam eden bu rahatsızlık kime, neden, niçin batıyor? Türkiye Cumhuriyeti topraklarında
“Türk” alerjisi olanlar kime, kimlere hizmet gayesi taşımaktadır?Yahudi cübbesi giyerek, yahudi cesaret ödülü alarak, Vatikan’ı, papazı 59 yıldan bu yana ilk kez ziyaret etmenin şartları Türk ismini silmekten mi geçiyor? Türkiye aleyhine kararlar almaktan mı geçiyor? Demokratik Açılım ve çözüm süreci adını verdiğiniz süreçlerde T.C’leri sildiğiniz, tabelalaları indirdiğiniz, Türk ismi taşıyan kurumlardan bu vasfı kaldırdığınız yetmedi mi? Türk bayrağı açanlara ceza verdiğiniz yetmedi mi? Türkiye’nin kökleşmiş kimliğini taşıyan Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabibleri Odası’nın içindeki yöneticilere şahsi olarak kızıp
“Türk” ismini silmek, bazı açıklamalarını bahane ederek
“Türk” ismini silmekle haçlı seferlerinden bu tarafa TÜRK’ü silmek isteyen haçlı zihniyetine hizmet edeceğini bilmek gerekmez mi?
Zihinlerden Türk ismini silersek gelecek nesillere neyi aşılayacağız?
Ülkemizin resmi dili Türkçe.
Burası da Türkiye Cumhuriyeti.
Ama tabelalardan
“Türk” iniyor.
Armalardan
“Türk” yasaklanıyor.
“Türk”’ yazan her şey siliniyor.
“Türk” kelimesinden rahatsız olanlar bu ülkeyi yönetiyor. Barzani diline dokunmayanlar, askerin üniformalarındaki “Göktürkçe”yi, bozkurt armasını yasaklıyor.
Defalarca Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alanlar, kan emici komuta merkezi Vatikan’ı ailece ziyaret ediyor. Bir başka iktidar yapmış olsa idi acaba ne suçlamalar gelirdi? Sahi bu cenah hala sandalye(!) kavgasına takılı mı kaldı!(?) Ya da
“papaz efendi ne olur bize dua et” mi dendi?..
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın papayı ziyaretinden rahatsız olmayanlar, o günler de Fetö’nün papayı ziyaretinden rahatsız olmayanlardı. İslam’ın içini boşaltmakta görevli olan dinler arası diyalogçular, şu sıralar hiç boş durmuyor!..
Her zamanki gibi;
Suçlu yine biziz desenize...
