Haberler Haber Girişi : 17 Ekim 2022 16:00

PAYLAŞIRKEN YAZARKEN AMAN DİKKAT!

PAYLAŞIRKEN YAZARKEN AMAN DİKKAT!

Bu gün rahat olanlar yarın rahatları bozulacak olanlardır... TBMM kabul edilen ve topluma iktidar tarafından ‘DEZENFORMASYON’ muhalefet tarafından da ‘SANSÜR’ yasası olarak adlandırılan ‘SOSYAL MEDYA YASASI’ TBMM’nde kabul edildi. Bu vesile 18 Hazirasn’da yazdığım ve kaygılarımızın giderilmeden meclistren geçen yasa ile ilgili yazdığım makaleyi bu gün tekrar yayınlıyorum. Umarım ve dilerim ki korktuklarımız başımıza gelmez gençliğin en büyük tutkusu olan sosyal medya paylaşımları özgür düşüncenin, özgür yorumlamanın önüne bu yasa set çekmez...
İşte o yazım;
ÜLKELER YORUMLA YÖNETİLMEZ
Ülkeler yorumla yönetilmez ama yorum yapanlara da ceza kesilmez..
Meclisten çıkacak olan .’internet yasası olarak bilinen ve sosyal medyaya da düzenlemeler getiren yasa ucu açık yorumlamalarla, yorumlayanlara ceza getirecek niteliktedir.
Dünyanın gelişmiş hiç bir ülkesinde yorumla yorumlayana ceza kesilmez..
Peki ne diyor yasa; teklif edilen önerilen yasa ne diyor;
MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(2) Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”
Yani, yasanın bu şekilde çıkması halinde gerek sosyal medya da gerekse haber niteliği taşıyan açıklamalarda kriterler belirleniyor.
Ucu açık kriterle ben böyle yorumladım 3 yıl…
Böyle yorumlayın, yarı oranında arttırın..
Kamu güvenliği olmayan mesele kalmadı ki!
??" Halkın alım gücü düşüyor!
??" Ekonomi bozuk hırsızlıklar artacak… ??" İthal malzeme alımına sınır getirildi fiyatların artmasına yol açan bu durum kuyrukların oluşmasına yol açacak..
Yani kısacası yazdığım cümleleri kullanmak bile yorumla cezalandırılabilir…
Bu yasalar çıkarken aklıma hep Adolf Hitler’in propaganda bakanı Joseph Goebbels’in sözleri geliyor
“Yargı devlet hayatının efendisi değil, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır.”
“Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir halk sunayım.”
““Her zaman etrafınızda bir yalaka ordusu bulundurun.”
Geçmişte kalan ama günümüze de uzanan insanımızın yorumlama yeteneğinde korkulara sebep olacak olan ama mizah kültürünü öldürmeye niyetli bir yasa tasarısı ile karşı karşıyayız…
Bu günün güçlüleri ya da destekleyicileri bunu doğru bulabilir.
Yarın muhalefet olduklarında ya da muhalefete düştüklerinde kendi başlarına ya da sevdiklerinin başına gelmesi muhtemel olayları da göz önünde bulundurarak değerlendirmeler yapmalıdırlar.
Özellikle siyasetçiler konuşurken ya da yazarlar yazarken, mizahçılar çizerken yoruma dayalı bir çok konuya değinirler…
Amaç ise insanımızın sorgulama yeteneğiniş geliştirmek farklı bir bakış açısı oluşturmak ya da sorgulamanın önününü açmaktır.
Ama onların bu yorumu da ne kadar okunur ya da kamuoyuna etkileyecek düzeyde olması halinde iktidarları ürküterek suç duyurusunda bulunanların kimliği ile orantılı biçimde cezaların çıkmasına sebep olma ihtimali vardır.
Bu ülkede adaleti yorumla dağıtanlar yorumla gidecek olanlardır… Yoruma sınır getirmek ve bu sınırı ucu açık yasalarla düzenlemek geleceğimizi gençliğimizi tehdit eder niteliktedir. Bırakın basını, e sosyal medyayı kullananan insanımızı bile derinden etkileyecektir. Gençliğimizi eğitmek ten uzak iktidarların korkuları sosyal medya üzerinden korku salmak, yandaş basın sayısını arttırmak ve basını daha çok kontrol altında tutmak amacına yönelikti,r.
Bu kabul edilebilir değildir. Devletler yorumlarla ceza kesmek yerine filli görevi olan kaosa sebep olması muhtemel fiyat artışlarını kontrol altına almalı, milletin alım gücünü yükseltmeli, güvenliğimizle ilgili sırların dışarı çıkmasını engelleyecek yapılanmayı oluşturmalıdır.
Velhasıl ucu açık yasalar yoruma dayalı cezalar korkunun eseridir. Korku ise ancak bir yere kadar toplumu sustururur sonrası tufan olur vesselam…(18 Haziran 2022 Şehir Gazetesi)