İl Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Keten Çalıştayı”na katılmak üzere Sinop’a gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği, Dünyada Hayvancılık ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi” konulu konferansta Sinop Üniversitesi öğrencileri ile bir araya geldi.
İl Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Keten Çalıştayı”na katılmak üzere Sinop’a gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, Sinop Üniversitesinde “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği, Dünyada Hayvancılık ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi” konulu konferans verdi. Programın açılışında konuşan Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Dalgın, davetlerini kırmayarak öğrencilerle buluşmayı kabul eden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu’na teşekkürlerini sundu. Küresel ısınma ve iklim değişikliği konularında öğrencilerin bilinçlenmesi gerektiğini ifade eden Rektör Dalgın, düzenlenen konferansın verimli geçmesi temennisinde bulundu.
KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEKİ EN ÖNEMLİ SEBEBİ, DOĞANIN
KODLARIYLA OYNANMASI
Programda daha sonra konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Sağlık ve Gıda Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, doğanın insana değil, insanın doğaya uyum sağlaması gerektiğini ifade ederek, günümüzde yaşanan küresel ısınma ve iklim değişikliğindeki en önemli sebebin, doğanın kodlarıyla oynanması olduğunu ifade etti. Hayvancılık, süt ve yem üretiminde küresel bir yapılanmanın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, “Küresel yapılanmaya karşı tedbirli olmamız lazım. Bugün bir hayvancılık, süt ve yem lobisi var. Hepsini kontrol ediyorlar. Bizim bunlara karşı kendi yapılanmamızı geliştirmemiz gerekir. Önleyici ve koruyucu olarak bizim evlatlarımıza sürdürebilir bir “tarla kültürü” bırakmamız lazım” dedi.
“YEREL TOHUMLARIMIZI KORUMALIYIZ” Konuşmasında yerli tohum ve hayvancılığın önemine de değinen Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU, “Tüm canlılar, insan, hayvan ve bitkiler tohumdan çoğalır. İnsan da ana rahmine düştüğünde tohumdur. Toprak tohumların ana rahmidir. Tohum bir zaman kapsülüdür. Geçmişten gelenleri korurken, bir yandan da onları geleceğe aktarır. Tohumu kaybetmek hem beslenme kültürünü hem de geleceğini kaybetmektir. Tohumları korumak ve çoğaltmak gelecekteki nesillerimizin de üzerimizdeki haklarıdır. Yerel tohumlarımız bizim milli kaynaklarımızdır. Bunları korumak milli görevdir ve milli güvenliğimizle ilgilidir” diye konuştu.
“OSMANLI EKONOMİSİNİN TEMELİ
ZİRAATA DAYALIDIR”
Osmanlı’nın tarla kültürü ve ziraat politikasını da hatırlatan Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu “Ecdadımız yerel tohumları özellikle korumuştur. Ekonomisinin temeli ziraata dayalı olan Osmanlı’nın tarla kültürünü çok iyi anlamamız lazım. Osmanlı döneminde tarlaya ev kurulması yasaktı ve bu konuda ferman vardı. Maalesef günümüzde tarım kelimesi bize doğru anlatılmıyor. Merhum Prof. Halil İnalcık hocamızın Osmanlı tarihini anlattığı 1938-1968 yılları arasındaki ders notlarına baktığınızda Osmanlı’nın temel ziraat politikasını anlamış olacaksınız” dedi.