H
ayatta var olma sebebimiz, kadınlar..
Hayatın başlangıcında, sevgiyle yoğrulmuş, erkeğin sert bakışlarına ipeksi bir dokunuşla hayat vermiş kadınlar…
Duygusallığın sevginin, paylaşımın geleceğin adı kadınlar…
Dünyanın neresine giderseniz gidin, başarılı bir iş adamının siyasetçinin ya da mutlu bir yuvanın en büyük simgesi kadınlar….
Onlar hayatın her evresinde kendi varlıklarını hissettiren yokluklarında ise aranılan bireyin adı kadın…
365 günde sadece bir güne bir olayın anısına sıkıştırılan ama her daim baş tacı edilmesi gereken kadınlar!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü;
ABD’nin New York kentinde bir dokuma fabrikası...Tarih… 8 Mart 1857… Çok ağır çalışma koşulları, çok uzun iş günleri ve buna karşın çok düşük ücretler. Koşulların her geçen gün daha da dayanılmaz hale gelmesi, kadın işçilerin artık tahammül sınırını zorlamaya başlaması başlayan olaylar zinciri…
Bu koşullara isyan eden greve çıkma kararı alan 40.000 dokuma işçisi kadın, “
Daha iyi koşullarda çalışmak, 10 saatlik iş günü, eşit işe, eşit ücret...” diyerek grevdeydi. Bu sırada fabrika içinde başlayan şüpheli yangınla 129 kadın, yangında hayatını kaybeder.
Aradan yıllar geçer ve II. Enternasyonal kongreleri kapsamında 1910 yılında Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin liderlerinden Clara Zetkin, tekstil fabrikasında yaşamını yitiren kadın işçilerin anısına 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisinde bulundu ve bu öneri konferansta oy birliğiyle kabul edilir..
Ama bu tarihlerde kadının hala seçme ve seçilme hakkı yoktur. Bu sebeple, pek çok ülkede eş zamanlı kutlanacak bu günün temel olarak kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi için bir mücadele günü olarak düzenlenmesi karara bağlanmıştır… Türkiye Bir yanda kurtuluş mücadelesi veriyorken bir yandan da kadının sosyal hayatta yer alması için yoğun bir çaba sarf diyor düşünceler üretiyordu. Türkiye de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında
“Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştı.
Ama bu yeterli değildi. Türk kadını Kurtuluş savaşında gösterdiği kurtuluş mücadelesinde erkeği ile birlikte cephelerde savaşmış, mermi taşımıştı. Ona verilecek değer de erkeğinden ayrı olmamalı onunla birlikte cumhuriyetin tüm nimetlerinden aynı oranda yararlanmalı idi…
Dünya savaşa yol alırken Mustafa Kemal ATATÜRK, 1934 yılında kadına seçme ve seçilme hakkı vererek Dünya da bir ilke imza atıyordu.
Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türkiye cumhuriyetinin değil Ortadoğu’ya ve bu gün İslam dünyasına baktığınızda göreceğiniz tek şey kadını sosyal hayatın her noktasında var eden yaşatan eşit kılan değerli kılan bir devletin kurucusu olduğunu göreceksiniz.
Bu gün cumhuriyeti eleştiren,
Atatürk’e hakaret eden kadınları gördükçe aklıma Ortadoğu, İslam coğrafyası geliyor.. Düne kadar araba kullanamayan Suudi Arabistan’daki kadınlar, seçime giremeyen İranlı kadınlar, peçe ile gezmek zorunda kalan modern dünyanın dışına itilmiş 2. Sınıf vatandaş muamelesi gören kadınlar, eğitimde belirli bir seviyeye kadar gelmesine müsaade edilen okuyamayan kız çocukları sahi siz bunu mu özlediniz!!!! Görücü usulü evliliği, karmaşaya itilmiş, 2 eşli 3 eşli evliliği, sokağa erkeğin olmadan çıkamazsın denilen dönemi ya da mirastan 4/ 1 oranında pay sahibisin denilen aşağılara çekilmiş kadını mı istiyorsunuz?
Mustafa Kemal Atatürk kadını erkeği ile eşit kılmış, tüm haklardan eşit yararlandırmış dünyadaki tek liderdir.
Bunu niye yazıyorum, sosyal medya da Cennet Karadağ isimli türbanlı bir kızın Atatürk sevgisini ve Atatürk resimlerini paylaşması üzerine kendisine cevap veren Elif adlı başka bir kıza verdiği cevap işte o diyalog;
- Cennet seninle akraba olduğum için utanıyorum.
- Sorun ne Elif
- Ya bırak bu Atatürk paylaşımlarını ya bıktım
- RAHATSIZ OLUYORSAN ÇIKAR ARKADAŞLIKTAN
- Cennet ben seni seviyorum kuzum. bak eğer Tayyip Erdoğan olmasaydı şimdi sen okula türbansız gidecektin.
-SENDE ŞUNU BİL; EĞER ATATÜRK OLMASAYDI OKULA BİLE GİDEMEYECEKTİN…!
İşte dünü bilip bu günü yaşayan Türk kadınına selam olsun. Aydınlık yarınlarda emeğini koruyan kadına selam olsun… Yaşamın varlığı ve geleceğin mayası olan kadınlarımızın hiçbir dönem özgürlükten cumhuriyetten vazgeçmeyeceğine inanıyor,
8 MART DÜNYA EMEKÇİ
KADINLAR GÜNÜNÜ EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM…
Büyük önder diyor ki; “Dünyada her şey kadının eseridir(1923)”