Haberler Haber Girişi : 18 Ocak 2018 20:51

SİNOP ÖLDÜRÜLÜYOR, STK'LAR SUSUYOR!

SİNOP ÖLDÜRÜLÜYOR, STK'LAR SUSUYOR!
SİNOP ÖLDÜRÜLÜYOR, STK’LAR SUSUYOR! Nükleer Santral öncesi Sinop’ta binlerce ağaç katliamı yapıldığı iddia edildi. Sinop’un yeşil ve mavi tonunu ciğerlerinden söküp ayırıyorlar. Bu tehlikeli gidişat, hem Sinop’un doğasını bozmakta, hem de Sinoplunun geleceğini tehlikeye atmaktadır. Önceki gün bazı gazetelerin Sinop’ta yapılması planlanan nükleer santralle ilgili haberleri geçiyordu internet haber sayfalarında. Haber içeriğinde, “Türkiye’nin keşfedilmemiş cennetine nükleer santral yapılıyor, ÇED süreci başladı” şeklinde ifadeler yer alıyordu. Bu durum tarihin en unutulmaz olaylarından birisi olan Çernobil’i hatırlatmaktadır. Bu konuda duyarsız kalan olumlu ya da olumsuz görüş ifade etmekten kaçınan Sinoplu derneklerin, platform ve oluşumların sessiz bir şekilde varlıklarını sürdürmeye devam etmeleri bir yana, bir kez daha Sinop ve Sinopluyu ilgilendiren önemli konularda tavır belirtememelerine de tanıklık etmekte ve suskunluklarını görmekteyiz. HEP SUÇLU BİZİZ AMA YETKİLİ BİZ DEĞİLİZ! Kilise açarlar, muhalif olana Hristiyan derler. PKK ile pazarlık yaparlar, muhalif olana terör ortağı derler. İsrail’e hizmet ederler, muhalif olana Yahudi dostu derler. ABD müttefikimiz derler, muhalif olanı ABD dostu gibi anlatırlar. AB’ye girdik diye havai fişeklerle kutlama yaparlar, muhalif olana AB’nin uşağı derler. Öcalan’ı besleyip büyütürler, devleti ayağına gönderirler, muhalif olanı suçlarlar. Çözüm süreci yaparlar, muhalif olanı suçlarlar. Elektriğe, suya, benzine gıdaya zam yaparlar, muhalif olanı suçlarlar. Asgari ücretle geçinilmiyor denilir, muhalif olanı suçlarlar. Ergenekon, Balyoz Ümraniye gibi kumpas davalarının savcısıyız derler, muhalif olanı suçlarlar. Orduyu çökertip devletin kozmik odalarını aratıp ABD’ye teslim ederler, muhalif olanı suçlarlar. Dinlerarası diyalogçu papaz eli öpen Fetö’ye hocam derler, eteklerine sarılıp referans olurlar, muhalif olanı suçlarlar. Dinlerarası diyalog yaparlar, muhalif olanı suçlarlar. Tecavüz vakaları, cinayetler artar, muhalif olanı suçlarlar. Devlet ve özel hastaneleri ticarethaneye çevirirler muhalif olanı suçlarlar. Terör arttı, şehitler arttı, muhalif olanı suçlamaya devam ediyorlar. Geriye giden hiç bir suç yok yine muhalif olanı suçluyorlar. Cezaevleri tıka basa doldu, taştı, her yer suçlu. Adalet yok, terazi yok, yeni cezaevleri yapılıyor. Kütüphanelere giden yok, açan da yok. Gençler sokaklarda, ilim, bilim yok. Gösteriş, şatafat had safhada, hep Tarumar ediliyor ülke git gide, göz göre, göre. Kısaca 16 yıldır herkes suçlu, herkes terörist, herkes hain, herkes ajan, herkes işbirlikçi, herkes günahkar bir tek bu ülkeyi yaklaşık 16 yıldır tek başına yöneten siyasi irade masum, tertemiz, hatasız ve günahsız. OHAL tokmağı ile tek adam ne derse o oluyor. İstişaresiz yapılan hiç bir şeyden hayır gelmez. Tek adamlık İslam’da ve Türk töresinde yoktur. Ali Osman ÖNDER

Ali Osman ÖNDER