Samsun açıklarında 21 Şubat’ tarihinde başlayan ve 22 Şubat’ta ta devam eden 24 saat dilimi içinde meydana gelen 3 deprem vatandaşı korkutmaya yetti.
21 Şubat’ta 15:53 ‘te yerin 11 km derinliğinde 2,7, 22 Şubat’ta ise 11:36’da 5 km derinlikte 3,4 ve 11:55’de yerin 2 km derinliğinde 3,6 büyüklüklerinde depremler meydana geldi.
,Uzmanlardan da peş peşe endişelendiren uyarılar geliyor. Jeoloji Yüksek Mühendisi Danişmanı Hüseyin Şahin, Tokat’a bağlı Niksar, Erbaa ve Reşadiye ilçelerinin fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekip “Depremin her an olabileceği bir bölge” dedi. Kuzey Anadolu fayı hattının dünyanın en büyük hatlarından olduğunu söyleyen Şahin, bu fayın üretebileceği maksimum deprem büyüklüğünün 8,2 olduğunu aktardı.
2017 yılındaki araştırma haberi akla geldi!
2017 yılında İHA(İhlas haber Ajansı) tarafından servis edilen haberde Avrupa Birliğinin 7. Çerçeve Programı kapsamında Avrupa’nın önde gelen 10 ülkesindeki üniversitelerden uzmanlar, Türkiye’nin deprem yapısı ile ilgili araştırma başlattığı haberine yer verdi. haberde yapılan araştırmalara göre, Samsun’da deprem ve tsunami görülebileceği açıklanmıştı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Günay Çifçi, Alert yani ‘alarm’ olarak adlandırılan Anadolu Platosu’nun incelenmeye başladığını belirterek, “Alert olarak adlandırılan, yani ‘tehlike sinyalleri çalıyor’ olarak adlandırdığımız Anadolu Plakasının incelenmesi üzerine, AB’nin 7. çerçeve kapsamında uyguladığı uluslararası eğitim ve araştırma projesidir. Projenin yeri Anadolu Plakası. Yani Sinop ve Samsun’dan başlayıp bütün Orta Anadolu’yu geçerek, güneyde Akdeniz’e uzanan bir alan. Projenin içerisinde Avrupa ülkelerinden 10 üniversite, Türkiye’den de Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Sismik Laboratuarı ve İstanbul Teknik Üniversitesi yer alıyor. Genç araştırmacıların doktora projesi kapsamında eğitim ve araştırma yapıldığı belirtilmişti.
Aynı haberde yer alan açıklamada Samsunda deprem ve Tsunami uyarısında bulunulmuştu. yaşanılan depremler ve profesörlerin uyarıları her bölge de vatandaşı depreme karşı daha hassas hale getirdi. 2017 yılında servis edilen haberde ise ilçemizden geçen Kızılırmak’a dair bir vurgu ise Kızılırmak Deltası’nın küçüldüğünü gözlemlediklerini anlatan Haşimoğlu, , “Küçülmenin nedeni debinin yüzde 95’e kadar düşmesinden kaynaklanıyor. Samsun sırtı ya da arkangenstri sırtı da aktif olarak yükseliyor. Bu sırt Karadeniz’in oluşumuyla meydana gelmiş bir sırt ve bu sırt hala yükseliyor. Yani Karadeniz hala gelişmekte ve farklılaşmakta. Bu sırtın yükselmesi ayrıca depremler oluşturabilecek fayları barındırmakta. Bu alandaki birikmiş dimanlar da zaman zaman kayıp denizaltında toprak kaymaları oluşturmuş ve bu tekrar olabilir. Denizaltında oluşabilecek toprak kaymaları, çok büyük dalgalar oluşturabilir ve minimal bir tsunami oluşup Karadeniz kıyılarında etki oluşturabilir” açıklamalarına yer verilmişti.