Bazen ümitsizliğe kapılırsın sonra yine umutlar yeşerir.
İşte onun gibi bir şeydir düşünmek, algılamak ve geleceğedönük projeler oluşturmak...
Bütün bunların olması için genç gibi düşünmek gerekir. Onların yaşam felsefelerine geleceklerine dair umutlarına yer vermek gerekir..
Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK; bunu şu sözlerle ifade etmiştir; “Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın; memleket için hakiki mefkûre ne ise onu görecek, hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır; .fakat sen buna mütehammil olacaksın; önüne nihayetsiz manialar yıkacaklardır. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telakki ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine kani olarak bu maniaları aşacaksın. Bundan sonra da sana büyüksün derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin”
6-7 Temmuz’da Durağan’da belki bir çok sivil toplum örgütünün kamu kurumunu hayali olan ama gerçekleştiremediği bir organziasyonu Durağan gençliği kendilerine verilmeyen desteğe bölünmüş yapısına ama Durağan için birlik eden gücü ile gerçekleştirdi.Durağan GARAGE ve Durağan CVİce City adı ile organize olan 2 ayrı grup ama hedefleri Durağan olan Gençlik kimseye yaranmadan hiç bir siyasiş çıkar gütmeden kimsenin güdümüne girmeden ve hiç kimseden bir şey beklemeden güçlü ama tanıtımı da gelecek için ümit vaad eden bir noktada iyi bir organizasyon çıkardılar.
Evet bu arablaar bir jenerasyon için luzumsuz..
Bu arabalar şehir içinde manasız!
Bu arabalar yarattılar ki; gürültü kirliğliği ile belki hayatımızda yer vermek istemediğimiz bir düzenin temsilcisi... Ama gel gör ki gençlik için yaşama tutunma, hayatla iç içe olma, adrenalin yaşama ve bir sevdaya dönüşmüş durumda..
Bu sevdayı ya da bu tutkuyu engelleyemeyiz..
O zaman düzenli ve kimseye zarar vermeyecek düzeyde tutarak toplumsal yaşamın kuralları çerçevesinde hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz.
İşte bu gün organizasyon sonrası herkesin destek verdiğini belirttiği ama hiç kimsenin eline taşın altına sokmadığı beliki de görmediği umursamadığı NE OLACAK? Diye küçümsediği bir organizasyonu Durağan gençliği tek başına yaptı. Durağan için bir araya gelme gerektiğinde kırgın oldukları ile bile yol yürüme becerisini gösterdi.
Birileri şunu diyebilir; efendim ben şunu verdim. Ben şunu yaptım..
Ama hiç bir şey o gençlerin yaptığının yanında yine hiç bir şey olarak kalacaktır.
Siz bir sivil toplum örgütünde ya da hayatın bir yerinde; işinizden aşınızdan fedakarlık ederek gerekirse ailenizin bütçesinden ayırarak böyle bir organizasyonun içinde yer almadıysanız o gençlerin ne çektiğini anlayamazsınız..
Acaba yeterli sayıda araç gelecek mi?
Acaba mahçup ya da rezil olur muyuz?
Acaba etkinlik alanında bir şey olur da gelenlere karşı bir mahçubiyet yaşar mıyız?
Bir muammadır? Acabaları organizasyon bitene kadar bitmez..
Hele ki bu organizasyonun ilki yapılıyorsa, milletin algılamadığı ya da ona ters gibi gelen bir sürecin içerisindeyseniz, hep korkularınız Vardır...
İşte bize genç olan kendileri ise Durağan için bir şeyler yapmaya hazır bir topluluğun Durağan için oluşturduğu katma değere tanıklık ettik. Hiç bir organizasyon bu kadar etkili olamaz. Çünkü bu organizasyonun içinde gençlik vardır, gelecek vardır. Gelecekte bu ilçenin yaylası Buzluk’ta başkaları gibi yatırıma değil ama gezmeye gelecek gittiği her yerde isminden söz edecek bir gençlik organizasyonuna tanıklık ettik.
Sağolasınız gençler..
Bizler elimizi taşın altına sokmadık, siz zaten buna ihtiyaçta duymadınız, duyurmadınız.. Biz sizin yaptığınızı yapamadık. Ama siz başardınız! Belki bir festival tadında olmadı. Yerel yönetim heyecanınıza ortak çıkmadı. Ama inanın eksikleriniz bizim ayıbımız kattıklarınız ise Durağan’ın geleceğine olan güvendir...
Üstelik bunu yaparken bir de kendileri için değil duymadığınız belki de anlamadığınız SMA hastalarını bile düşünerek onlar için hem para topladılar hem farkındalık yarattılar...
Değişim inanmakla başlar siz inandığınız düşüncenin ya da yaşam felsefeniz mücadelesine verdikçe bu ilçede ondan nasibini alacaktır.
İyi ki varsınız, hepİnize sonsuz teşekkürler...