Haberler Haber Girişi : 31 Ağustos 2017 15:46

VATANA ‘KURBAN’ OLDULAR!

VATANA ‘KURBAN’ OLDULAR!
Tam 95 yıl önce aziz vatan uğruna kurban olanların hatırası üzerinde bir kurban bayramına daha eriştik. Bu gün dünya da saygın ve huzur dolu bir devlet isek, 95 yıl önce vatan ve millet uğrunda ölüme koşan o yiğitlere borçluyuz. Türk milletinin ani ve baskın harekatı ile 26 Ağustos’ta başlayan ve 30 Ağustos’ta sona eren Başkomutanlık meydan muharebesi, Osmanlı’nın küllerinden yeniden doğan Türkiye Cumhuriyeti devletini Anadolu coğrafyasında yeniden hayat bulmasına, Türk milletinin bağımsız yeni bir devlete kavuşmasına sebep olmuştur. Modern dünyanın gıpta ile baktığı yedi düvelin baş edemediği 200 bin Türk askerinin son bir hamle ile şaha kalktığı 30 Ağustos Zafer bayramı; bu gün anlamsızlaştırılmak, farklılaştırılmak başka değerlerle kıyaslanabilir hale getirilmek istense de Türk milleti; askeri ile büyük öndere hala saygı duyuyor, onun izinde ve yolunda ilerlelemeye devam ediyor. Anıtkabire sadece cumhubaşkanına, yani bir siyasi parti liderine destek vermek, ona bağlılığını bildirmek için gelenler, ona övgüler düzüp, Anıtkabir’e uğramadan giden kitleler, şunu asla unutmamalıdır; Mübarek kurban bayramını sevdikleri ile kutlayabiliyorlarsa ezanlar hala okunuyorsa bu vatan uğrunda kurban olan o yiğitlerin eseridir. Bu gün Sinop, Milli Mücadeleye kattığı değerlerle de aslında önemli bir yer tutmaktadır. Durağan’ın Hacıoğlan köyünden giden Şişeklerin dedesi olarak bilinen Abdullah Efendi(Karabina)Sivas kongresine katılan ve ilk Sinop milletvekillerinden biridir. Ama onu kimse tanımaz! Hatta koca ilçede ne Boyabat’ta ne Durağan’da adının verildiği bir cadde, okul ya da simge bir anıtı yoktur.. O isimsiz bir kahramandır.. Durağanlı onu bilmez o Durağanlıdan bir şey beklemez! TBMM kayıtlarında adı geçer bir çok konuda konuşması müteaallası vardır.. Yusuf kemal tengirşenk Durağanlıdır. Ama Durağan’da sadece bir sokakta adı gezer... Yeni nesil ve genç kuşaklar bilmez.. Bir okulda bir salonda ya da okulumuzun her hangi bir köşesinde bak bu da ilk bakanlarımızdan 1. dönem vekillerimizden Atatürk’ün yol arkadaşlarından diyen olmaz! Peki, 1. dönemde 2 Durağan’lının görev yaptığı tabii o zaman Boyabat’a bağlı bir kaza olması nedeni ile Boyabat yazılı vekillerimizden neden bahsediyorum? 30 Ağustos’a giden yolda onlar bu zaferin kazanılmasında Atatürk’e duydukları büyük güvenle İstanbul payitahtına karşı gelmiş TBMM etrafında kenetlenmiş isimlerdir. Onlar Türk milletinin Anadolu’da yaşaması, dini bayramlarını huzur ve barış içinde torunlarının geleceği adına mücadele eden isimlerdi. Bu gün Durağan’da bile hatırlanmayan bu yiğitler için ne söylesek, ne yazsak azdır! “Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi ya da kısaca Birinci Meclis, 23 Nisan 1920`de Ankara`da toplanmış, 1 Nisan 1923`te yeni seçim kararı alarak 15 Nisan 1923`te son oturumunu yapmıştır. Yeni Türk devletinin kurucu meclisi olarak kabul edilir.” İşte o meclis Başkomutanlık ünvanını Mustafa Kemal’e veren meclistir. O meclis gazidir gazinin hatırasıdır. Bu gün millet adına siyaset yapanların, yetki aldıkları ve yetkiyi kullandıkları adrestir. 30 Ağustos Milli irade ile düşmanın İzmir’de denize döküldüğü, Zaferler ayına Türk milletinin bir kez daha tarihe altın harflerle yazdırdığı gündür. Bizler onların torunları olarak 30 Ağustos’u oyları ile şekillendiren 1. dönem vekillerine, silahı ile sipere koşan mehmetçiğe, mehmetçiğe sırtında bebesi ile erzak taşıayn şerife bacılara, ayağındaki tek çorabını askerine veren çoban Mehmete ve askerinin başında Kocatepe’de sabaha kadar uyumayan Türk milletinin bekası ve geleceği için şimşek çakan gözleri ile ufku gözleyen Mustafa Kemal’e huzur içinde bir kurban bayramı kardeşçe,dostça kutlamamıza, Anadolu’nun Türk yurdu kalması uğruna canlarından geçen yiğitlere sosuz teşekkürler ediyoruz. Allah yolunda kesilecek kurbanlarda; huzurumuz, kardeşliğimiz ve ilelebet bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletin’inin yaşaması için dualar edilirken, birlik ve beraberliğimizin bozulmaması huzurumuzun kaçmaması için vatana kurban olanlar kadar sağduyulu, davranmak onların aziz hatıralarını yaşatmak için çaba sarf etmeliyiz. Zaferler ayı Ağustos; 26 Ağustos 1071 Anadolunun Türkle tanıştığı buluşma, 30 Ağustos Zafer Bayramı da tescil tarihidir. Cumhurişyetle özdeşleşmiş simge bir tarihtir. 30 Ağustos sadece askeri kazanım değil 1. Meclisin yetki verdiği demokratik kazanımların millet eli ile kullanıldığı tescile giden yolun başlangıcıdır. Mübarek Kurban bayramnını idrak edeceğimiz bu günlerde dünya da huzur içinde bayramlarımızı kutlamamıza vesile olanlara şükran ve saygılarımı sunuyor, nice bayramları birlik ve bütünlük içerisinde, huzur ve barış içinde karşılamak dileği ile hayırlı bayramlar diliyorum.