VİRÜS BAHANE MİTİNGLER ŞAHANE!

 

Tüm kanallar aynı anda yayındaydı.
Herkes yasaklarla bunalan çocuklar için, gençler için, yaşlılar için, esnaf için, işçi, çiftçi için bir umut, bir ümit bekliyordu ki, her zamanki gibi herkesimin hayatını, hayallerini suya düşürdü, gitti. Söze yine “By Kemal’den girdi, “CEHAPE” diyerek çıktı.
Esnaflar aylardır iş yapamıyor, dükkanlar, lokanta, restoran, pastane, cafe bir çok yer kapalı, esneme yok, kolaylık yok. Paket servisle kirası mı çıkar? Faturalarını mı öder, vergilerini mi öder, evini filan mı geçindirir? “Ödeme yaptık” diyorlar, iddiaya göre ödeme alan yok. Nasıl bir aldatmacadır böyle? Sözde, “Plandemi’de kapanan bir esnaf yok” denildi. Çocuklara gelecek de yok. 2 seneleri çöp oldu. Milletin hayatını zorlaştıran açıklamalar herkesi esir etti. Herkese olan yasaklar kendilerinin mitinglerinde, kongrelerinde yok. Tıka basa. Kucak kucağa. Bu nasıl bir virüs?
Soruyoruz; bu virüs nereye bulaşır?
Virüs: Garibana, fakir, fukaraya bulaşır, aylardır kapalı olan okullara bulaşır, düğünlere, düğün salonlarına bulaşır, nişan, söz, kız istemede bulaşır, akrabaya, komşuya gidilirse bulaşır, anne baba ziyaretinde bulaşır, 65 yaş üstü sokakta gezerse bulaşır, kurslarda, eğitim, öğretim, ilim yuvalarında bulaşır, lokanta, pastane, cafe, restoran ve daha bir çok yerde bulaşır. Ancak bulaşmadığı tek yer, mitingler, kongreler, tatil bölgeleri, diziler, dizi oyuncuları, turistler, ve bu yasakları koyup cezayı basanlara virüs, mirüs bulaşmıyormuş.

“Milletin aklıyla alay etmek nasıl olur?” diye soru sorsalar dünya kadar çelişkili video görüntüsü gösterirdim. Önceki gün Antalya’da, Adana’da, Bursa’da yapılan iktidar kongresi. Cumhurbaşkanı, “Bu salonları tıklım tıklım doldurduğunuz için teşekkür ederim” dedi. Bugüne kadar yüzlerce kişiye sosyal mesafe ve maske cezası kesilmiş. Sadece 1 milyon TL’ye yakın sosyal mesafe cezası kesilmiş. “Sosyal mesafeye uymadılar” diye nişan yapan 20 kişilik iki aileye 85 bin 600 TL para cezası kesenler, neredeyse kucak kucağa, iç içe oturanlara, “Bu kapalı salonları haftanın ilk gününde tıklım tıklım doldurduğunuz için çok teşekkür ederim” dediler. Kongreler, mitingler, tatil yerleri tıka basa. Yasak yok, ceza yok, maske yok, mesafe yok, sokak yasağı yok, ceza yok, teşekkür var. Düğünler yasak, cenazeler yasak, okullar yasak, dükkânları açmak, masa koymak yasak, akraba yasak, komşu yasak, ceza var, fırça var, maske var, mesafe var, sokak yasağı var. Plandemi’nin özeti.

Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde gündüz vaktinde tıklım tıklım, neredeyse iç içe olan partisinin il kongrelerine gelen kalabalıklara teşekkür etti. Akşam da, “Covid hepsinden daha tehlikeli. Esnaf, okullar kapalı kalmaya devam edecek” şeklinde ifadeler kullandı. Millete gece gündüz “Aman maske takın, mesafeye uyun, sokağa hafta sonu çıkmayın, virüs mutasyona uğradı, vakalar tırmandı, yan yana bile gelmeyin, iki masa bile koymayın’ diye fırçalayanlar şu sıralar da, Adana, Bursa, Antalya’da gibi illerin parti kongrelerindeki kalabalıkları toplayıp konuşma yaptılar.
Maskenin az, sosyal mesafe kurallarının hiç olmadığı herkesin kapalı ortamda bir düğün edasından daha fazla iç içe olduğu konuşmasında “Tıklım tıklım!” dolduran kalabalıklara teşekkür etti. Erdoğan konuşmasında, “Şu anda şu kapalı salonlarda Adana’da, Antalya’da, Bursa’da Muğla’da ‘BU SALGINA RAĞMEN TIKLIM TIKLIM’ (!) kalabalıklarla bu salonları haftanın başında o illerde, oralarda buluşma ve buluşturmayı sağladığınız için sizlere çok teşekkür ederim” dedi. Aradan bir kaç saat sonra ise, “Ulusal’a Sesleniş” adıyla çıktığı konuşmasıyla tekrar ekranların karşısına geçerek şunları söyledi: “Covid hepsinden daha tehlikeli. Allah muhafaza bizim için önemli. Esnaflar biraz daha beklesin. Sadece köy okullarında 15 Şubat’ta eğitim öğretimin başlamasını kararlaştırdık. Vaka artışı durumunda yeniden eğitim öğretime ara vereceğiz” dedi.
Erdoğan, “Yan yana temas olmasın. Anayasa (!) yapacağız, batan esnaf yok, By Kemal” diyerek konuşmasını bitirdi.

TÜM EKRANLAR AŞI AŞILIYOR!
Arabanın ruhsatı olmazsa olmaz. Silahın ruhsatı olmazsa olmaz. Evin, iş yerinin, dükkânın ruhsatı olmazsa olmaz. Ama gel gelelim ki, ruhsatsız aşılara güven yok, prospektüs’ünde rahatlatan açıklama yok. Almanya’da yaşlılar yurdunda aşılanan 22 kişi ölmüş. Bir yaşlının ise, “Aşıdan sonra vücudum griye döndü” dediği ifade edilmiş. İşin garip tarafı da şu: Ülkemizde bu haberi veren bazı medya organları sadece yurt dışındaki aşı olumsuzluklarını, yan etkilerini, olası facialarını, ileriye yönelik kaygılarını yazıyor. Türkiye’de ruhsatsız, rüşvetle onaylanmış, içeriğinde maymun, domuz hücresi ve alüminyum sıvılarının olduğu açıkca yazılan aşıları olanların kendinde yaşadıklarını niye haber yapamıyorlar? Sadece ben sosyal medya sayfamdan onlarca, yüzlerce kişinin aşı sonrasında yan etki durumlarını yazıp belgeledim. Hem kişinin ölmesine gerek yok ki. Maksatları zaten yaşayan ölüler gibi olunması. Bu aşıların küresel amacı, tüm insanlığı kontrol altına almak isteyen yeni bir dünya düzeni. İleride nasıl bir yan etki ve hasar bırakacağının, cevabı yok, sorumluluk alan yok. Sorgulamayan, açık oturum yapmaktan, yan etkilerini, zararını bahseden, tıp doktorlarını çıkarmaya çekinen, gerçekleri örtbas eden iktidar medyası ve muhalif medya aşı aşkıyla yanıp tutuşuyor, adeta yarış yapıyorlar.
Mesela Bilim Kurulu üyesi Ateş Kara, bir akşam A Haber’de, bir akşam Halk tv’de, bir akşam TRT, Habertürk, Cnntürk’te, bir akşam Tele1’de. Yani ekran, ekran aşı anlatıyorlar. Hepsi DSÖ’ye hizmet ediyor anlaşılan. Ülkemizde küresel tezgah plandemi sürecinin şaibe ve şüphelerini sorgulayamıyor, otopsisi yapılmayan, hastaneler de “Corona’dan öldü” deyip kronik hastaların eline verilen bir avuç ilacın yan etkisiyle kalp krizinden ölen, insanlarda hasar bırakan, süreci aşıya hazır hale getirmek için pompalanan bir korku olduğunu söyleyemiyor. Gece gündüz gözümüze kadar sokulan aşı propagandasını, cezalarla, yasaklarla halkın, esnafın, çocukların, gençlerin, yaşlıların geleceğinin küresel bir oyunun amacıyla karartıldığını, okulların, kursların, dükkânların aylardır kapalı tutulduğunu, tatil merkezlerindeki eğlence yerlerinin açık tutulduğu, zenginleri ayıran, garibanlara cezayı basan sistemin saçmalığını, öldürücü olsa mitinglerde, kongrelerde bir kişinin bile hayatta kalmaması gereken bir virüsün mutasyona uğradığını söyleyen Sağlık Bakanı’nın aşıdaki ısrarı, dizi rolcüsü yaşlıları muaf tutup, milletin ninesini, dedesini perişan ettiğini, Türkiye’de aşı sonrası olup bitenleri soramıyor, yazamıyorlar. Yazık..

ALİ OSMAN ÖNDER
[email protected]

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.