Bu gün 6 yaşında çocukluğunu yaşayamayan, anne babasına sarılamayan dini bir vecibe denilerek evliliği bir oyun haline getirip küçücük çocuklara musallat olan bir zihniyeti tartışıyoruz.
Şimdi birileri yine çıkacak komplo, islamı karalamak için oynanan bir oyun gibi sözcüklerle bu durumu izah etmeye çalışacak...
Bu gün bu ülkede kadın erkek eşitliğinden bahsederken ortadoğudan farkımız var, Afganistanda farkımız var biz ortaasyanın steplerinden kalkıp gelen kadına el kaldırmayan sözünü baştacı edip ‘HANIM’ diyebilen bir milletin evlatlarıyız... Oysa vahabilik ve arap dünyası emevi kültürü Türk toplumunu yozlaştırmak için islami kimliğe bürünerek Türk toplumunu kendi ile yabancılaştırmıştır.
Bu gün gerek coğrafyamızda gerekse bölgemizde kız çocuklarını okutmamak için direnen bir yapı, kadını sadece sözcüklerde değerli bir varlık gören ama gerçekte cennette huri(!?) almayı kafasına koymuş bu dünya da para ve kadından başka bir şey tanımayan zihniyetle karşı karşıya olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.
Bu sadece Türkiye de var olan bir olguda değil...
Dünyanın bir çok ülkesinde kendini boşlukta gören, yozlaşan toplumda insanlığı para ile esir eden ve duyguları kontrol etmeyi beceren insan tipleri her dinde her millette ortaya çıkıyor.
Daha geçtiğimiz günlerde ABD’de kendi ni peygamber ilan eden ve mürit toplayan kadınları ve kızları da kendine bağlayan bir şarlatan çıktı..
Onun bizimkilerden tek farkı var seçtiği hedeflerin hristiyan olması.... Ama yine din ekseninde kadınları kendine hedef yapması... İşte o haber:
“ABD FBI’ın yayınladığı yeminli ifadeyi konuşuyor. Eylül ayında yapılan operasyon ile tutuklanan ‘sahte peygamber’ lakaplı 46 yaşındaki Samuel Rappylee Bateman hakkındaki suçlamalar adeta kan dondurdu. En genç kurbanın 9 yaşında olduğunu açıklarken Federal savcılar, sahte peygamberin son hamlesini kamuoyuna duyurdu. KENDİ LÜKS ARAÇ KULLANIYOR, KURBANLAR KARAVANDA YAŞIYOR
New York Post’ta yer alan habere göre, Bateman’ın reşit olmayan kızları bir kanepe ve tuvalet için bir kovaya ev sahipliği yapan bir karavanda yaşamaya zorlandı.
FBI yeminli beyanına göre, 46 yaşındaki Samuel Rappylee Bateman, tanıklar tarafından kendi kızı da dahil olmak üzere 9 yaşından küçük 20 kadar kadın ve kız çocuğuyla evlenmekle suçlanıyor.
(Kaynak.... https://www.hurriyet.com.tr/dunya/abd-sahte-peygamber-davasi-ile-calkalaniyor-20den-fazla-esi-ile-yasiyordu-fbiin-raporunda-kan-donduran-ifadeler-en-kucuk-kurban-9-yasinda-42182260)
Maalesef dünyanın her yerinde dini kendine referans yapan sapıklıklar ve bunların tuzağına düşmüş insanlar, çocuklar bulmaya devam edeceğiz... Ama bizim ülkemizde cumhuriyetin ne verdiğini söyleyen vatandaşlaırımız özellikle kadınlar; bu gün yaşananlara, Afganistanda, Ortadoğu da yaşanan ve hala etkileri devam eden yürek parçalayan dramlara dikkat kesilmelidir. Bu gün bu ülkede öğretmen, savcı avukat, mühendis olan özgürce gezen erkeği ile eşit yol yürüyen kadınlar daha düne kadar araba bile kullanmasına müsaade etmeyen Arap ülkelerine özenerek cenneti düşleyerek cehennemi yaşatacak bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmelidir..
Bu günler dünlerde gizlidir. Sinop’ta geçtiğimiz yıllarda 6 yaşında çocuk evlenebilir diyen bir konuşmacıyı Sinop’a sokmayan Sinop halkına söz söyleyenler ortaya çıkan bu durum karşısında bir kez daha düşünmelidir. Kız çocuğunu diri diri gömmekten vazgeçenler, şimdilerde onu canlı canlı, duygularını, fikirlerini ve insanlığını öldürerek çocukluğunu bile yaşamasına müsaade etmeden erkeğe köle yapacak kadar biat kültürünü benimsiyorsa; ne o anne babadan ne de onlara destek veren yapıdan bu ülkenin geleceğine hayır gelmez.. Kendi kız çocuğunuzu, torununuzu yeğeninizi düşünün.. Elbetteki nefis insana hata yaptıracaktır. Hiç bir insan hata yapmama lüksüne nefsine yenilmeme olgusuna garanti veremez. velakin insan kimliği taşıyan hiç bir canlı da çocuğa şehvet duyacak kadar vahşileşmiş, onun körpecik yüreğine bedenen dokunacak kadar şeytanlaşıyorsa o zaten hiç bir dinin temsilcisi olamaz olmamalıdırda. O ancak şeytanın yeyüzü temsilcisidir.
Türk toplumu artık tarikat cemaat ilişkilerinde kendi çıkarları için toplumu sömüren Allah ile kul arasında vekalet dönemi başlatan bu yapıya son vermelidir. Yoksa bu gün dinde söz ve eylem birlikteliği başlatamayan ve birbirlerine üstünlük taslayan bu yapılar yarın söz sahibi olduklarında Allah adına yine insanımızı birbirine kırdıracak olgular haline gelecektir.
Bu gün torunlarınızı severken, çocuklarınıza bakarken sizden sonra yaşanacakları da değerlendirin. Bu ülke çok badire atlattı.
Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lider dünyanın gıpta ile baktığı devrimleri yaparak o zor şartlarda kadına, çoçuğa ve gençliğe bıraktığı eserlerle yepyeni bir ufuk, konuşan genç kız, üreten beyin, özgürce dolaştığımız, seyahat ettiğimiz, eşit yurttaşlar olarak sadece demokrasimize, hukukumuza sahip çıkacağımız bir devlet bıraktı.. Nutuklarla ülke yönetmedi. ‘NUTUK’ ile yaşananları anlattı, ders alınsın diye okuyup gençliğe emanet bıraktı. Ve Kastamonu daki bir konuşmasını sanki bu günlere ibret olsun diye söyledi;
“Var olan tarikatların amacı kendilerine bağlı olan kimseleri dünyada ve manevi olan hayatta mutluluk sahibi yapmaktan başka ne olabilir? Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamı ile medeniyetin ışığı karşısında filan veya falan şeyhin uyarmasıyla maddî ve manevi mutluluğu arayacak kadar ilkel insanların Türkiye medeni toplumunda varlığını asla kabul etmiyorum.
Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur .Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikat reisleri bu dediğim gerçeği bütün açıklığıyla anlayacak ve kendiliklerinden hemen tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık erginliğe ulaştıklarını elbette kabul edeceklerdir.
(Hâkimiyet-i Milliye:01.09.1925)”
İbret alınıp uygulanması dileği ile...
YAZIK! BİZ ONU HALA ANLAYAMADIK, BU GÜNLERİ YAŞAR OLDUK!!!
MUSTAFA EKER